300 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
LEYLAN;
Baştan sona büyük bir zevkle okuduğum sayılı kitaptan biri oldu. İlk cümlesinden son cümlesine kadar beni içine alan okudukça daha çok merak uyandıran bir kitap Leylan. Olayları ve bağlantıları çok sade ve anlaşılır bir biçimde aktarmış yazar. Eserin en çok beğendiğim yönü çok samimi ve içten olması. Yaşanılan birçok sorunu aktarmış bizlere. Bu sorunların en azından bazısını görmemizi bir nebze de olsa anlamamıza aracılık ettiği için Selahattin Demirtaş' a ayrıca teşekkür etmek gerekir. . Bana çok güzel duygular hissettiren kitap güzel sevmek ne demek onu öğretti. Tabii platonik aşkında aslında olumsuz bir duygu veya durum olmadığını da öğrenmiş oldum :) LEYLAN Umutun kitabı bana göre çünkü umut etmenin ne kadar önemli olduğunu anladım mutluluğun bile aslında umut etmekle mümkün olacağını gösterdi. Yazar kitabın son sözünde Leylanı yazma sürecinde yaşadıklarını aktarmış sanırım başta biraz umutsuzmuş ve şu sözü eklemiş "ben bir daha edebi metin yazmayacağım galiba" iyiki bu sözleri şuan okuyorum iyiki vazgeçmemişsiniz iyiki bu eserle buluşturmuşsunuz bizi. LEYLAN ile çok ağladım az güldüm güzel şeyler hissettim çok şey öğrendim benim için hep çok özel bir yeri olacak Leylanın. kalbimin raflarına dizdiğim sayılı kitaplara onu da ekledim. İyi okumalar... Umut ve Özgürlükle...
Leylan
LeylanSelahattin Demirtaş · Dipnot Kitabevi · 20236,4bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları
Kitabı Çok beğendim. Aslında ilk zaman biraz önyargılı yaklaşmıştım kitabın üstündeki açıklamadan dolayı (Mesafeli, Reddeden, Bencil Ebeveynlerin Negatif Etkilerinden Kurtulmanın Yolları ) çünkü böyle bi ebeveynim olduğunu düşünmüyordum. Ama kitabın içeriği sadece ebeveyn-çocuk ilişkisi değil de çok kapsamlı ilişkileri konu alıyormuş o yüzden
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin ÇocuklarıLindsay C. Gibson · Sola Unitas · 20191,637 okunma
Reklam
165 syf.
9/10 puan verdi
Ne yazacağıma henüz karar veremesem de spoiler içerebilir. Kitabın en başından sonuna yönelik bir tahminimiz vardı. Önemli olan gelişme kısmıydı. Bu yüzden spoiler alsanız da artık keyfi olmaz okumayayım denecek bir kitap değil. Öncelikle Narin ilginç bir kadın. Yaşadığı zamanı, mekanı düşünürsek bayağı farklı bir kadın. Başlarda bu tavırları sinirimi bozdu, sonradan hayran oldum(bu hayranlık Narin'e mi yazara mı henüz kestiremedim). Yazar davranışlarını çok iyi temellendirmişti. Sırlar ortaya çıktıkça aklıma daha önceden söylediği sözler geldi ve çok mantıklı derken buldum kendimi. Başlarda bu adam nasıl dayanacak Narin'e derken, sonlarda Narin'in bunun gibi bir adamla ne işi var dedim. Tabii bunlar bana düşündürdükleri. Her okuyanda farklı düşünceler uyandırabilecek bir kitaptı. Belki de birçok kişinin kalıplarını yıkacak. Okumaya değer.
Ah Minel Aşk
Ah Minel AşkPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2019198 okunma
438 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum.2020 yıla başında bu yılı tamamiyle yerli kaynaklara ayıracağıma dair plan yapmıştım.Şu ana kadar da öyle yaptım.Işte bu kitapla ne kadar isabetli bir karar verdiğimi anladım. Kemal Bilbaşar'ı ilk kez okudum.Tabii ki bu benim bir eksikliğim.Önemli olan bu eksikliği farkedip telafi etmekti.Bize ait bizden ve
Yeşil Gölge
Yeşil GölgeKemal Bilbaşar · May Yayınları · 197030 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ezilende Dirilen Efendi: En Mavi Göz Ahmet İlhan 08 Şubat 2020 Kolonyalizm üzerine çalışmalar yapan Ania Loomba, Kolonyalizm - Postkolonyalizm adlı eserinde çarpıcı analizler yapar. Bunlardan birinde, “Kolonyalizmin söylemini inşa ettiği bir başka noktaysa kadın bedenidir. Kolonyal devletler yağmalayacakları kıtaları sürekli olarak kadın bedeni
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison · Sel Yayınları · 20182,009 okunma
374 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Irvin D. YALOM 'un felsefik romanı. Kitabın ana teması ümitsizlik. Ama dönüm noktaları ve kırılma anlarıda kitapta çok önemli bir yere sahip. İki farklı adam. Nietzsche ve Breuer. Aynı korkulara, aynı ümitsizliklere sahipler. İkiside kördüğüm olmuş bir halde. Biri hastasına aşık bir doktor (Breuer), diğeri ise '' beyin ikizi'' olduğunu sandığı kadına aşık filozof (Nietzsche). İkiside saplanıp kalmış bu çıkmazda. Olayların başında Breuer, Nietzsche' ye yardım etmek isterken bir süre sonra yardım edilen kişi oluyor. Oynadığı hasta rolü bir anda gerçek oluyor. Ama ilginç olan şu ki kitapta ikiside aynı anda hem doktor hem hasta. Ve ikisi de en sonunda '' baca temizlemeyi'' başarıp, yüksek sesle Amor Fati diyebiliyor. Bu iki adamın karşılıklı konuşmaları üzerinden gidiyor kitap. Tabii ki bu konuşmalar öyle sıradan konuşmalar olmuyor. Felsefi sohbetler, özgürlük arayışları, ruhsal analizler üzerinden ilerliyor sohbetler. Kitap bir bakıma bizi kendi ümitsizliklerimizle yüzleştiriyor. Nietzsche' nin bile bir kırılma anı varmış dedirtiyor. İnsan psikolojisinin temeline inip kendimizi sorgulatan bir kitap. Bu konuda yazarı tebrik etmek gerekiyor.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202353,1bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.