Modern bireycilerin sevgilisi Charles Darwin dahi insanın temelde bencil olduğu görüşünü şiddetle reddederek, kendini önemsemek kadar güçlü bir ötekini önemseme içgüdüsünün varlığından bahsediyordu. Darwin The Descent of Man*(1871) eserinde, duygudaşlığın ve dayanışmanın insanın doğasında yer aldığını ve bunun insanlığın evrimsel başarısının ardında yatan temel bir etken olduğunu öne sürüyordu. * Charles Darwin, İnsanın Türeyişi, Çev. Öner Ünalan, Ginko Bilim, 2019. (ç.n.)
Sayfa 95 - PdfKitabı okudu
Darwin’in söyleyişiyle güdük organlar “yararsızlığın damgasını apaçık taşıyan”organlardır. Böyle organlar doğada, özellikle yukarı hayvanlarda, çok yaygındır
Sayfa 132 - pdfKitabı okudu
Reklam
İnsanlar hem benzeşir hem benzeşmez, insanlarda yapının belirli parçaları tektir: Baş, burun, ağız, gövde gibi. Belirli parçalar çifttir: Göz, kulak, kol, bacak gibi. Eller ve ayaklar beşer parmaklıdır. Bütün bu parçalar genel veya ortak biçime uygundur; konumları da bellidir; dolayısıyla bütün insanlar benzeşir. Bununla birlikte, insanları birbirinden ayırt etmekte güçlük çekmeyiz; çünkü yalnız yapılarının genel biçim ve büyüklüğünde değil, parçalarının biçim ve büyüklüğünde de farklar vardır. Örneğin göz biçimi ve rengi; deride kılların dağılışı, sıklığı, biçimi, inceliği ve rengi insandan insana değişir. Parmak izi, koku, ses, yürüyüş, vb. öylesine kişiye özgüdür ki, herhangi bir kimseyi tanımaya biri bile yeter
Sayfa 59 - pdfKitabı okudu
Darwin’in yedi yıllık bir çalışmayla geliştirdiği Doğal Seçme Teorisi, dayandığı olgular ve tutarlı örgüsü bakımından bilimsel bir yalınlık gösterir.
Sayfa 58 - pdfKitabı okudu
Yeryüzünde yaşam nasıl başladı veya cansız maddeden canlı madde nasıl doğdu?
Sayfa 17 - pdfKitabı okudu
“Bilim, yazılması bitirilmiş bir kitap değildir ve asla öyle olmayacaktır.” A. Einstein - L. Infeld
Sayfa 7 - pdfKitabı okudu
Reklam
182 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.