Konfüçyüs Koleji'nin başkanı ve zamanının en büyük ustası olan Yi Whang Usta, takipçileri tarafından To-ike Usta olarak bilinirdi. Kore'nin yönetilmesine yardımcı olan en bilge danışmanlardan biriydi. Moo-o Sa-Wha'dan kurtuldu ama en iyi arkadaşlarının çoğu öldürüldü ve bu trajedinin gölgesi daha sonraki tüm şiirlerini renklendirdi. Hayatının başlıca ilham kaynağını 12. yüzyılın münzevi şairi Yi Chah Yun'da bulmuştu. Yi Whang yıllarınıYi Chah Yun’un eserlerini inceleyerek geçirmiş ve bir keresinde Pyungsan Tepelerine giderek münzevi mağarasını ziyaret etmiştir. Pyungsan Tepeleri'nde Yi Chahyun'u Düşünmek Gri dağlar akşam gökyüzüne karşı yükseliyor. Nehir batıya doğru akıyor. Atan kalbimle peşine düşüyorum, Bu dik yolda onun attığı her adımı izliyorum. İşte, Pyungsan Tepeleri'nde üstat yaşadı, Tek başına kendisine yiyecek sağlayan tarlayı sürerek. Böyle bir bilgeyi hayal ederken çağlar soluyor. O yükselen ayın tüm gökyüzünü doldurması gibi Onun büyük ruhu da her zaman parlak kalır Ve sadece bulutları arayan dağ zirveleriyle Sonsuza kadar bir olur. Onu sevdiler. Hâlâ onun büyük düşüncesini yankılıyorlar, Hâlâ onun ruhunun sınırsız huzurunu koruyorlar. Onların sessizliği onun bildiği görkemdi. Onun için dünyamızın çekişmeli ihtişamı Gözler önündeki bir örümcek ağı kadar önemsizdi.
Bir hikaye bırakıyorum şimdi göğe Acı, dünya, nefis kokan bir hikaye Canımı yakışları son bulsun diye Yeni bir hikaye yazmak istiyorum Her anı O’nun rızası koksun diye Kalemi bana lütfeden rabbimin izini ve yardımı ile İstiyorum ki : Vazgeçişlerim ile süslensin hikaye sayfaları misk koksun O’nu razı etmek için olsun Bu acizlerin ruhu gerçek süruru bulsun
Reklam
“Kendi ruhu sevgi ve sadakatle dolu olduğu için sıradan bir aşk doyuramaz onu; derin ve sonsuz bir aşk ister o.”
Charles Dickens
Charles Dickens
Aşkın delili sadece cinsel yakınlık ve ihtirasla onu istemek olmamalı. Aşk; kalbini ve hislerini gerçekçi bir tutku ve istekle sürekli beslemektir. Ruhu asıl besleyen şey iki insan arasındaki duygusal-tensel ve ruhsal çekimin dayanılmaz dozudur...
Pyungsan Tepeleri'nde Yi Chahyun'u Düşünmek
Gri dağlar akşam gökyüzüne karşı yükseliyor. Nehir batıya doğru akıyor. Atan kalbimle peşine düşüyorum, Bu dik yolda onun attığı her adımı izliyorum. İşte, Pyungsan Tepeleri'nde üstat yaşadı, Tek başına kendisine yiyecek sağlayan tarlayı sürerek. Böyle bir bilgeyi hayal ederken çağlar soluyor. O yükselen ayın tüm gökyüzünü doldurması gibi Onun büyük ruhu da her zaman parlak kalır Ve sadece bulutları arayan dağ zirveleriyle Sonsuza kadar bir olur. Onu sevdiler. Hâlâ onun büyük düşüncesini yankılıyorlar, Hâlâ onun ruhunun sınırsız huzurunu koruyorlar. Onların sessizliği onun bildiği görkemdi. Onun için dünyamızın çekişmeli ihtişamı Gözler önündeki bir örümcek ağı kadar önemsizdi.
nevermore kökeni ortaçağ ingilizcesine dayanan ancak edgar allan poe'nun the raven şiiriyle bilinirliği oldukça artan bir kelime. poe'nun şiirinde kaybettiği sevgilisinin yasını tutan bir adamın bütün sorularına aldığı yanıttır aynı zamanda, çünkü konuştuğu kuzgunun bildiği tek kelime nevermore'dur. adam bu durumun farkındadır ancak öyle yalnız ve umutsuzdur ki kuzguna soru sormaktan kendini alamaz. sevgilisinin dönüp dönmeyeceği, bu acının geçip geçmeyeceği gibi pek çok soru sorar, hepsine aldığı cevap bir daha asladır. sona gelindiğinde aldığı cevaplar yüzünden öfkesine hakim olamayan adam kuzguna onu yalnız bırakmasını söyler; cevap yine bellidir, kuzgun asla gitmeyecektir. bu noktada kuzgunla konuşması üzerinden kabullenmeye çalıştığı hislerini bir bir fark eder, aynı zamanda bu hislerden nefret ettiğini de. kendi oyununda yenilmiştir çünkü elinde kalan tek şey kederdir artık. ve bilir ki ruhu kuzgunun gölgesinden sıyrılamayacaktır; bir daha asla. -Alıntı
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.