Pısırık Müslümanlar...
Pavyonda dizi çekiliyor, dizide ki kadının hali malum deli gibi kadına sahip çıkıyorlar. Kız voleybol takımı maç kazanıyor, orada ki bazı cinsiyetsizlere deli  gibi sahip çıkıyorlar. Şeriata bir avukat hakaret ediyor, o avukata deli gibi sahip sıkıyorlar. İmamhatiplere bir şarkıcı hakaret ediyor, o şarkıcıya deli gibi sahip çıkıyorlar. LPG'liler (anladınız siz onu/LGBT) yürüyüş yapıyor, onlarla gururlandıklarını ifade ediyorlar. Gerçekten bu solcu kesimi yürekten tebrik ediyorum ve bizim pısırık Müslümanlara da Allah inandığı değerler adına böyle mücadele etme ruhu nasib etsin* diyorum...
Ben Eviyim
Bir bilgenin dediği gibi: “Benim için dünyayı yakar, seni bırakır seni de yakar da… Senin için benden asla vazgeçmez. Ben git desem de yanımda kalır, sen yanında kalması için yalvarırsın. Sen uyanıp bir gün onu bulamazsın, benim baş ucumdan ayrılmaz. Seninle fotoğraf çekilmez, benimle her anını ölümsüzleştirir. Aynı anda başımız sıkışsa sana değil bana gelir. Çünkü önceliği, aklı, ruhu bende. Çünkü ben eviyim. Evine döner insan hep.”
İlhan Atilla Dicle
İlhan Atilla Dicle
Reklam
“İnsan ne yediyse ağzı onu kokar , ne okuduysa ağzı onu konuşur… Hiçbir kıyafet zengin bir ruhu gizleyemez, hiç bir zenginlikte cahilliği saklayamaz…”
Savaşta zaferin belirleyici faktörü silahlar ya da teknikler değil, davalarının haklılığının bilincinde olan ordu ve halk kitlelerinin yüksek siyasi coşkusu ve devrimci bağlılığıdır. Halkın özgürlüğü ve kurtuluşu için savaşan soylu bir devrimci ruh, partiye ve öndere sınırsız sadakat, ülke ve devrim uğruna gençliğini ve hayatını seve seve feda etmede ifadesini bulan eşsiz bir özveri ruhu ve kitlesel kahramanlık, erler ve subaylar arasındaki devrimci yoldaşlık, onların halkla kopmaz bağları ve gönüllü askeri disiplin; bunlar bir halk ordusuna, devrimci bir orduya özgü politik-ideolojik üstünlüklerdir. Devrimci savaşlar tarihinin gösterdiği gibi, sağlam bir politik-ideolojik hazırlık içinde olan devrimci bir ordu, daha düşük silahlarla donanmış olsa da, en yeni silahlarla donatılmış bir düşmanla savaşabilir ve onu yenebilir. Gerçekten de, politik-ideolojik üstünlük devrimci silahlı kuvvetlerin temel erdemidir ve yenilmezliklerinin kaynağıdır. Savunmada Kendine Güven - İdeolojide Juche - Kim Jong IL
Ablamın yks sınavı vardı haftasonu onu beklerken çarşaflı bir kadın en fazla 5. veya 6. Sınıfa giden bir çocuk ve bir tane daha kadın bankta oturmuş sohbet ediyorlardı. Ama ne sohbet 😅 çarşaflı kadın çok bilmişliklik taslayarak din dersi veriyordu diğer kadına ve şöyle diyordu "sigara bizim dinimizde mekruhtur sonu belli olmayan karanlık dipsiz bir kuyuya benzer." Dedi bunun gibi çok şey konuştu tabii. Aradan zaman geçti diğer kadın gitti ve bu çarşaflı kadın çocuğu alıp köşeye bir yere gidip sigara içti 🤦‍♀️ iki yüzlülüğün bu kadarı! Bari çocuğunun gözü önünde yapma ! Herkesi kandırabileceğini sanıyor ama asıl kendini kadırıyorsun . Açıkçası bunu yapmadan önce ters ters bakıp "Çok bilmiş!" Dedim ve tarikatçılara benzettim ve muhtemelen öyledir. Nerde dinini kendi için yaşamaktansa sağda solda dindar görünüp vaaz veren iki yüzlü varsa orda tarikat ruhu vardır. Bu olay beni bir kez daha bunlara inanmayacağımı uygulamalı olarak anlattı. Yorum size kalmış...
Bazı ilahiyatçılarımızda ihtisaslaşma şöyle kalsın , ciddi anlamda genel kültür malûmatı ve bu doğrultuda muhakeme sorunu var . Bu soruna ne yapılması gerekiyor , doğrusu bilemiyorum . Mustafa Öztürk şu eleştirel soruyu yöneltmiş “ Kuranın ana metninin yarısı kıssalardan oluşur. Bunun da neredeyse yarısı yahudilere tahsis edilmiş gibi . Bir
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.