Nereden nasıl başlayacağımı bilmediğim, hakkında hem pek çok şey söylemek istediğim hem de kelimelerimin tükenip boğazımda yumru gibi kaldığı bir kitap oldu benim için. Göz yaşları içinde okudum. Bir kitabı okurken ikinci defa göz yaşı döküyorum ve bunu yine Sabahattin Ali'nin eşsiz kalemi müsebbibi oluyor. "Herkeslerden sevgili Aliyeciğim" diye seslenirken yüreğimde hem müthiş bir duygu hem de kırgınlık hissettim. Sabahattin Ali'nin içten sevgisi, yaralı yüreği, inandıkları, cici kızı Filiz'e özlemi... içimi acıttı benim. Kocaman bir yürek geçim sıkıntıları haksız yargılamalar ile geçip gitti. Verdiği mücadelenin yanı sıra ailesine hasretligi, kaçırdıkları çok daha zordu. "Filizin boyunu kilosunu da yaz her mektupta" dediğinde hissettim ayrılığı. Hep sürgün hep yorgun hep hasretlikle geçirilmiş bir ömür ile veda etti bize. Ama seni iyi ki tanıdım Sabahattin Ali! Ne güzel yürekli bir insan. İyi ki geçmiş bu dünyadan.