Faruk Duman tekinsiz, ürkütücü, meşum ortamları yaratmada o kadar usta ki, hayranlık duymamak elde değil. Atmosferi oluştururken, olay örgüsü içerisinde, karakterlerde ya da diyaloglarda. Bir sonraki sayfada ne olacak? Hiçbir şeyden emin olamıyorsunuz.
Kopkoyu, fırtınalı bir gökyüzü. Görünmeyen, ama üzerinize dikildiği sezilen uğursuz bakışlar. Nefes aldığı hissedilen tehditkar bir orman.
Hiç bilmedikleri, sapa bir yolda önlerine çıkan hayvana çarpmamak için direksiyon kırdıkları sırada uçuruma yuvarlanmalarına ramak kalan yaralı bir karı koca.
Onlara yardım eden, omuzunda TİMSAH adlı şahiniyle, yüzü boydan boya bir izle kaplanmış, kadının kalçasına içi giden AVCIATMACA.
"Burası böyle burada kesin hiçbir şey yoktur. ... Misal, şimdi bu gittiğimiz yol var ya burası bambaşka bir yol olabilir. Bunu ben de bilemem." diyen bir kurtarıcı.
Yarattığı tedirginlik hissi çok kuvvetli, çok.