Aslında bu kitabın incelemesi için bayağı bir cümle kullanmak gerekir. Yazar eserde kendi kişiliğini farklı karakterler üzerinden bize sunmaktadır.
Eserde cümleler çok uzun ve diyaloglar oluşturulurken “dedi” kelimesi pek kullanımmamış.
Eserde çok güzel betimlemeler, tespitler ve aforizmalar bulunmaktadır. Okurken “ Aforizmalar(Kafka)” kitabını anımsıyoryorsunuz.
Baş karakter “Dorian”, “Henry ve Basil” karakterinin arasında kişilik bozukluğu yaşıyor diyebiliriz. Ve “Dorian” tıpkı “1984” kitabında denildiği gibi “Bize duymak istediklerimizi söyleyen kitapları okuruz.” düşüncesi ile “Hery” karakterinin söyledikleri onun daha çok hoşuna gittiği için o tarafa yönelim gösteriyor.
Basil’in yaptığı Dorian portresi o kadar güzel ki Dorian her geçen gün portreden çirkinleşeceğini kabullenmeyerek kendini kandırarak “portre ile yer değiştiriyor “
Eserin en güzel tarafı da yazarın her önemli olayı sürpriz bir şekilde önümüze bırakmasıdır. Örneğin; Dorian aniden nişanlanıyor, Dorian aniden Basil’i öldürüyor, Dorian aniden taptığı portresini yok ediyor.
Bazı olayların mantığa oturması için olaylara zemin hazırlaması gerektiğini düşünüyorum. Yine de çok akıcı ve sürprizlerle dolu, yoğun bir eser olduğunu söyleyebilirim. Dediğim gibi bu kitabın incelenmesi için çok uzun bir inceleme yazılmalı. Neye değinsem diğer başlıklar kalıyor. Okuyup değerlendirmenizi tavsiye ederim.