İşit,fakat inanma o yıldızlı sözünü
Elinden gelse oyar birbirinin gözünü
Sahtedir,gösteriştir ocicili şeyler hep
Candan dosttur sandığın kalkar seni zemmeyler
Necip Fâzıl Bey Beyoğlu'nda bir kumarhanede cürm-i meşhud hâlinde yakalanmış ve hâdise inkârı gayr-ı kabil bir surette resimleriyle sergilenmişti. Kendisini müdâfaa sadedinde, ilerici (!) hocalarımız ve bazı arkadaşlarımızla kavga edegeldiğimiz bir kimsenin böyle dâvası ve İslâmî hayat üslubuyla tezad teşkil edecek bir surette ortaya çıkması
Artık olan oldu bize
Gelsen de bir gelmesen de
Gelemeyiz biz yüz yüze
Gelsen de bir gelmesen de
Hep kendini çektin naza
Yok bahara yahut yaza
Bıktım gayrı yaza yaza
Gelsen de bir gelmesen de
Osman Yüksel Serdengeçti
Ömür akar gider yokluk gölüne
İnsanoğlu düşmüş serap çölüne
Hayat benzer bir gecelik geline
Kendin gibi akan sel bulamazsın...
Osman Yüksel Serdengeçti
Belki hayalperest olabiliriz. Fakat maceraperest asla… Bizim genç, saf, temiz, deli denizler gibi köpüren engin ruhumuzda yaşattığımız hayal büyük bir hakikatin hayalidir. Hayal deyip geçmiyoruz, ona hakikatler gibi bağlanıyoruz. Başlangıçta her şey hayaldir. Süleymaniye kubbeleri yeryüzünü örtmeden evvel, Selimiye minareleri gökyüzüne ser çekmeden evvel birer hayaldiler.
…
Belki istediğimiz, özlediğimiz bu âlem bize yıldızlar kadar uzaktır. Fakat uzaktır diye bizi yıldızlara bakmaktan; onlardan nûr, ilham almaktan kim men edebilir?
Bir ses, bir fikir, bir hareket, vatan denilen varlığı, millet denilen birliği parçalıyor, yıkıyor, bozuyorsa, o fikir, o ses, o hareket bizden değildir.
Çocukların yanında söylenen her söz, yapılan her hareket muhakkak ve muhakkak onların körpe ruhları, düşünüşleri, yaşayışları ve hareketleri üzerinde tesirini gösterecektir.