Mustafa Kemal ile İsmail Enver arasında rekabet var mıydı?
Enver Paşa ile Mustafa Kemal Paşa’nın sürekli bir rekabet halinde olduğu yolunda avamî bir söylem yaygındır. Tabii ki, böyle bir rekabet fiilen sözkonusu olamazdı. Her şeyden önce Enver Bey, Erkân-ı Harbiye’yi, Mustafa Kemal Bey’den iki sene önce bitirmiştir. Mustafa Kemal Bey, ilkokula ara vermesi sebebiyle Harb Okulu’na akranlarından iki sene
1907 yılının sonlarına doğru yapılan uzun görüşmelerin ardından Terakki ve İttihat cemiyeti ile Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin birleşmesi kararlaştırıldı.
Sayfa 43
Reklam
Enver Paşayı ağına düşürmeye çalışan Alman Prenses
Naciye Sultan henüz pek küçüktür ve Enver onu ölünceye kadar tertemiz bir aşkla sevecektir. Enver Bey’in evlilik işiyle İttihat Terakki Merkez-i Umumîsi ve Sultan Reşat dahil herkes ilgilenmiş, işin bir yanından tutmaya çalışmıştır. Son derece mazbut bir insandır. Sonradan İsmet Paşa’nın anlattıklarına bakılırsa, ömrü boyunca namahreme göz
Karbonari metodu
Enver Bey, 1906 Eylül’ünde, Osmanlı onurunu temsil edebilecek güçlü bir iktidarın hayalleri içinde, Selanik’teki Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ne girer. Posta memuru Talat Bey’i orada tanır, “Kendisine karşı büyük bir muhabbet hissettim.” diye yazar. Bu cemiyet, 3. Ordu merkezi olan Selanik’te, Talat Bey, Mithat Şükrü (Bleda), Bursalı Tahir (Ongun), Kâzım Nami (Duru), İsmail (CanPolat), Ömer Naci ve arkadaşları tarafından kurulmuştur. İtalyan Karbonari tarzı gizli örgütlenmesi ve masonik törenlere benzer yemin merasimleri vardır. Cemiyet mensupları genellikle askerlerdir. Bu tür bir gizlilik ve abartılı törenler, özellikle gayrimemnun genç subayların ilgisini çekmekte ve büyülü bir etki uyandırmaktadır. Böylece, kanı kaynayan genç delikanlılar, sonucunu pek de düşünmeden, mahiyeti meçhul bir vatan kurtarma oyununa katılmaktadır.
İttihatçıların Gafillikleri
Avrupa devletleri Makedonya işlerine müdahale etmekten vazgeçmelidir. Avrupalılar Makedonyalıları tahrikten vazgeçerlerse, Makedonya halkları kendi aralarında daha iyi anlaşarak, kendi işlerini elbirliği ile kendileri düzeltebileceklerdir. Her şeyden önce millet ve ırk farkı gözetilmeksizin hepsini ezen Abdülhamit istibdadı el birliği ile yıkılacaktır. Sonra ülkeye daha adaletli bir hayat nizamını kendileri getireceklerdir. Özetle, gerek Makedonya’da, gerek Osmanlı ülkesinin diğer kısımlarında cins ve mezhep farkı gözetilmeksizin bütün Osmanlılar, kurulacak Meşrutiyet idaresi altında, kardeş olarak yaşamaya devam edebileceklerdir. İşte cemiyetin programı budur. Mevcut istibdat idaresini devirip, kendi ülkelerinin nizamını hürriyet ve eşitlik esasında kurmaktır. Ne Müslüman vardır, ne de Hıristiyan! Yalnız Osmanlı vardır!
Müslümanlar ve ey sevgili vatandaşlarimiz Türkler! Ermeniler devletimizin en büyük makamı olan ve bütün Avrupalılarca tanınıp hürmet gören Bâbiali'yi basmaya kadar cüret ettiler. Payitahtımizı sarstılar. Ermeni vatandaşlarımizın bu küstahâne hareketleri mucibi teessüfümüzdür; lâkin hakikatte zulüm, istibdât ve idaresizlik, bu mucibi teessür ve teessüf hadiseleri doğurmaktadır. Biz Türkler de umum Osmanlilar gibi bu müstebid hükümetten ıslâhat ve hürriyet isteriz. Cemiyetimiz bu maksadla çalışıyor. Biz bugün, Ermenileri tedibe çalışacağımıiza idaresizliğin, zulüm ve istibdâtın merkezi olan Babiâliyi, Şeyhülislâm kapısını,Yıldızı basarak bu daireleri müstebidlerin başına yıkalım, elele verelim, toplanalım, çoğalalm. Bizim de hürriyete, serbestiye âşık ve müstahak olduğumuzu âlem-i medeniyete gösterelim. Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti
Sayfa 51 - Alfa ArşivKitabı okudu
Reklam
Geri114
150 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.