Öyle bir iki yıl yetmez tanımak için bir erkeği.
Onlar yalnız mide, bizse yalnız yemeğiz,
Karınları açken tıka basa yerler bizi,
Ama bir de doydular mı kusup atarlar.
Söyleyin Othello, zehirleyerek dolambaçlı yollarla, zorla mı ele geçirdiniz bu genç kızın kalbini , yoksa kalpten kalbe yol vardı da , siz çağırınca kendiliğinden mi geldi?
RODERIGO: Ne yapayım peki? Bu kadar deli divane olmaktan utanç duyuyorum, ama elimde değil bundan kurtulmak.
IAGO: Değil demek? Saçma! Şöyle ya da böyle olmak elbette kendi elimizde. Bedenimiz bahçemizdir, irademiz de bahçıvanı, ister ısırgan dikersin, ister kekik, ister hıyar yetiştirir, kabak ekersin, bahçeni ya tek bir bitkiye ayırabilirsin ya da bir sürü çiçekle doldurabilirsin, yeter ki sen iste! Bahçenin kısır kalması da elinde, verimli, bakımlı olması da. Bunların hepsini yapmak irademize bakar. Neyse ki, duygularımız mantığımızla dengelenmiş. Yoksa damarlarımızdaki şu azgınlık, içimizdeki şu şehvet düşkünlüğü bize ne oyunlar oynardı. İyi ki mantık denen bir şey var da, kuduran isteklerimizi, bedenimizin iğnelenmelerini, dizginsiz tutkularımızı bastırabiliyoruz. Senin aşk dediğin şey, işte bu tutkularımızın bir uzantısı, bir sürgünü.
"Nedeni, ruhum, aklımdan çıkmamalı nedeni.
Siz, el değmemiş yıldızlar, söyletmeyin beni!
Nedeni önemli. Ama kanını akıtmayacağım yine de,
Yara izi bırakmayacağım onun o kardan beyaz cildinde,
ak mermerden yapılmış heykeller kadar pürüzsüz teninde
Ama ölmeli, yoksa baştan çıkarır daha başka erkekleri,
Işık sönsün, sonra da - sönsün ışığı!
Sizi söndürürsem ey alev hizmetkârlar,
Pişman olduğumda, eski ışığınızı yeniden verebilirim size,
Ama sen, ey eşsiz doğanın en hünerli örneği,
Bir kez söndü mü senin ışığın,
Nerede bulunur onu yeniden tutuşturacak Prometheus ateşi?
Gülünü kopardıktan sonra onu canlandıramam bir daha,
Solup gider, fidanı üzerindeyken koklamalıym onu." (V,2)
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Yayınları/Hasan Ali Yücel KlasikleriKitabı okuyor
"En kötüsünü bilmek, hiçbir şey bilmemekten daha iyidir. O zaman kaderimin bana layık gördüğünü giyinir, Bahtımın sadakalarıyla geçinirim hayatın yan sokaklarının birinde."
Bir daha, bir daha! Böyle kal öldükten sonra da,
O zaman seni öldürür, âşık olurum yine.
Bir daha... sonuncusu olsun bu da.
Bir öpüş hiç bu kadar tatlı olmamıştır, bu kadar da ölüme yakın.