Beni hiç anlamadın, anlamayacaksın. Aslında o kadar da farklı değiliz, farklı bakıyoruz sadece, farklı düşünüyoruz. Senin sözde doğruların var; benim kalpte yanlışlarım. Senin gitmeyen korkuların var; benim bitmeyen duygularım. Senin uzun kahvaltıların var; benimse yetmeyen uykularım. Sen bir ömür sonrasında yaşıyorsun; ben bir saat öncesinde. Sen
V’eda
Gerçekliğin içinde veya hayalimde bile değilken neredeyim ben? Ne aradığıma dair herhangi bir fikrim yok. Belki de böylesi iyidir derken o kadar uzaklara düşüyorum ki kendimi labirentin en başında buluyorum. İşte öylesine uzak yaşadığım duruma, öylesine uzak şeylere karşı bir ilgi uyanıyor içimde. Dikkatlice sokulup kulak kabartıyorum. Koyu
“Hiçbir şey demiyorsun,” diyordu annem. “Üzgün gibi bir halin var.”
Oysa yüreğimde mutluluk vardı.
Bütün yaşamım boyunca anımsayacağım bir akşam.
Bütün bir yaşam boyu!”
Hiçbir şey demiyorsun,” diyordu annem. “Üzgün gibi bir halin var.”
Oysa yüreğimde mutluluk vardı.
Bütün yaşamım boyunca anımsayacağım bir akşam.
Bütün bir yaşam boyu!”
7 - * Yazık *
Uzun zaman ardından dışarıya çıkmış olmam, yüreğimde ve zihnimde yabancısı olduğum bir heyecana tanıklık etmemi sağladı. Kalabalığın ardına karıştığımda önce kendimi bir ruh gibi hissettim. Sanki görünmüyor gibiydim, insanlarla karşılaştığımda hafif sağa ya da hafif sola çekilerek onlara yol veriyordum. Dalgınlığım bir ara