Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Birincisi, seyircinin oyunun sadece duygusuna kapılmamasıyla olur bu. Duyuları uyanık kalır, kendini eylemin içine ve oyuncuların arasına koyar ama bir yandan da karşıdan bakar onlara. Doğru olan sadece 'sigarasını tüttüren izleyicinin tutumu'dur. (Üç Kuruşluk Opera'daki atıf); düşünüp de ğelenerek, neşe içinde öğreneceğine duygularının tepki gösterme hassasını şehvetine feda eden cezbe halindeki adam değil. Oyunda eğlence olmalıdır, her zaman olduğundan da fazla olmalıdır, gaddar bir ciddiyet burada her yerde olacağından daha yanlıştır, evet, 'tiyatronun biraz fuzulî bir şey olarak kalabilmesi gerekir' (Brecht, Tiyatro İçin Küçük Organon, Bölüm 3), fakat aldığı lezzet seyirciyi eritmek için değildir, onu öğrenmiş ve etkin kılar."
Oyunda Ciddiyet
Akşamın alacakaranlık anında Yaradılışı duydum, bir kuleden çanlar uzun uzun çalarken: Ezgi tükenmek bilmiyor, kendinden dinmeyecek gibi sokakların uğultusu üstünde, akşam göğünde ve deniz melteminde, öyle kederli, aynı zamanda öyle çocukça ve karamsar bir şekilde titreşip duruyordu... O zaman Platon'un sözleri geldi aklıma ve onları birdenbire kalbimin derinliğinde hissettim: "İnsani olan hiçbir şeyi ciddiye almaya değmez, ama yine de.."
Sayfa 248