Bizim klasiklerimizi okumak ayrı bir mutluluk veriyor. Aralıksız her ay bir kitabını sırayla okuyorum. 2 sene bitmiş bile
Önsöz'den; Memleketimizde henüz "tiyatro" sanatı adına hak sahibi olacak bir kumpanya oluşamadı.
Sanat rağbetle dengelenir. Her şeyde ilerleme ahalinin aşkı, şevki, ciddiyet isteğiyle, iyiyi kötüden ayırt etme gücüyle gerçekleşir.
Bu Hazan Bülbülü'nü o yolda bir oyun zilleti felaketinden kurtarmak için, bunu sahnece olacak sanat tertibatını pek dikkate almayarak, ancak bir roman gibi okunmak düşüncesiyle yazdım.
Hüseyin Rahmi Gürpınar' ın kalemini, duygusunu, nüktedanlığını, mizahla birleştirip eleştirmesini çok seviyorum. Bu kez onun bir tiyatro eserini okumak harika bir duyguydu.
Dört perdelik oyunda yetmişli yaşlarda olan hasta Refi Bey'in gençlik aşkı Nezihe hanımın kopyası olan gencecik Şahende hanım ile olan evliliğini, yine harika bir mizah ile eski konak hayatı ve iç içe geçen aile ilişkilerini anlatıyor. O kadar sevdim ki tavsiyemdir.