Yazar hayalperest nedir? Sorusuna Fellini’den bir alıntıyla cevap vermiştir.Ona göre hayalperest kendi gerçekliğinin tanığı olan kişidir.Tıpkı bu tanımdaki gibi yazarın sinemaya yönelişi kendiyle ilgili bir arayışın sonucunda gerçekleşiyor.Sinemayı beğenilmek ya da beğenilmemek kaygılarının dışında tutup kendi varlığından bir parçayı resmetmek olarak görür.Kişiyi baskı altında tutacak her türlü duygu durumu yaratıcılığın önünde en büyük engeldir.Bunun için Sinemanın Oz’u kavramını kullanır.Şimdiye kadar öğretilmiş her şeyin bir duygunun esiri olduğu ya da başka bir görüşün aynasında yansıdığını görüyoruz.Oz ‘da tüm bu öğretileri unutup gerçek kimliğimize yol alıyoruz.Yazar aynı zamanda sinema öğretisinde Zen’in önemimden bahsederek.Sinemanın kişisel gelişiminde kişinin kendini arayışında bir yol olduğunu görüyoruz.
Söylenecek çok şey var.Bunlar benim çıkarımlarımdı.Birçok satırın altını çizdim ve bende Zen öğretisi hakkında fazlasıyla merak uyandırdı.İlgisi olanların okumasını tavsiye ederim iyi bir rehber ve motivasyon kaynağı olacağını düşünüyorum.
