Su
@ozen_su
222 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Yalnızca gökyüzü durulanınca mı gelir bahar
Bir çocuğun gülümsemesi kuşları uyandırmaz mı
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi Yayınevi
- Yorgunluğun bir ağ gibi üzerime gerildiği gecelerde
Düşündüğüm ne çok şey vardı
Neden boyunbağı takmadığımı düşünürdüm
Bir sevgilim olmadığını sonra
Hep kendimizden konuşacaktık belki
Bana pop müziğinin inceliğinden söz edecekti
İnanmayacaktım...
Sayfa 13 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Tesla'nın memleketinde her şey başarısızlığa uğrardı, dolayısıyla başarılı başarılı bir adam hain ilan edilirdi.
Sayfa 83 - ZeplinKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Güz çiçekleriyle birlikte ağladı kalbim
Fakat cesaretin
Ve kitapların boyunduruğu sürüyor hâlâ
Ve sürüyor tüm saflığıyla dolmuş kuyruklarında hayat
Sabahın ilk güvercinleriyle dolu kalbim
Nefes alıyor yeni şarkılarda...
Sayfa 12 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Anlaşılır gibi değildi adamın
Takvim resimlerinde mayıs tutkusu
Bütün bir güldü sanki gidip gelen
Neşenin hiç yakışmadığı gözlüklü ellerine
Neşenin hiç yakışmadığı diyorum
Bir leyleğin hüznü anılırdı ancak
Uzarsa aşk suları
Ağlamak özgürlükse ve kimse yoksa, umuda dönüyordu bu cesur ölüm korkusu
Neşenin hiç yakışmadığı ellerinde...
Hiçbir şey umurumda değil diyorum
Aşktan ve umuttan başka
Bir başka lezzet var hayatta Elagözlüm,
Öteki âlemleri bilmek istemem.
Şöyle bir içten öpmeni senin,
Binlerle cennete değişmem...
Bir şişe yıllanmış şarabın başında,
Bana ömrünce sürecek bir sevdayı
Mahmur bir gülüşünle vermişin...
Üzerinde burun olan her yüz güzeldir, derdi büyükbabam. Atlar için geçerli olan, burunlar için de geçerlidir; iyi bir atın bin türlü kusuru olur ama hasta ve yaşlı bir atın tek bir kusuru vardır: İyi olmaması.
Pek kıymetli, cesur arkadaşlarım, burnunuzun dikine gidin!
Sayfa 63 - ZeplinKitabı okuyor
Kosta, Nikola'nın anlattığı şeylerin çoğunu kaçırıyordu Ayrıca oda arkadaşının soğuk günlerde dahi niçin bu kadar erken kalkmak zorunda olduğunu da anlamıyordu. "Hava aydınlanmadan nasıl uyanabiliyorsun?" diye homurdanıp dururdu. "Tanrı bile daha mesaiye başlamadı."
Sayfa 58 - ZeplinKitabı okuyor
"Baba! Dinle lütfen!" diye yalvardı Nikola boş yere. Milutin, oğlunun gözlerindeki ışığı görmeye katlanamıyordu.
"Lütfen anla beni," dedi oğlu sesini yükselterek, "papaz olmanın düşüncesi bile beni korkutuyor. Kediyi suya itmek gibi bir şey bu ve ben bunu yapamam. Yapamam, çünkü ben böyleyim, ben neysem oyum."
Sayfa 54 - ZeplinKitabı okuyor
Genç Tesla, Aziz Augustinus'un bir sözünü hatırladı: "Gizemin kalbi nerededir? Nerede?" Tesla'ya göre gizemin kalbi, Bay Martin Sekuliç'in okuldaki laboratuvarında dans eden sessiz bir topun şeklinde tecessüm etmişti.
Sayfa 50 - ZeplinKitabı okuyor
Yarı heyecanlı, yarı kederli bir hali vardı Nikola'nın. Birçok kez, birçok şeye âşık olmuştu: Annesinin saçlarına, babasının kütüphanesine, ağabeyinin şöhretine, gece uçuşlarına, dünyanın giderek genişlediği hissine. Şimdi ise bir kez daha âşık oldu; ama kara gözlü Karlovaç güzellerinden birine değil. Bu asil kahraman, her güzelde bir kusur bulurdu, halk şarkısının da dediği gibi. Nikola'nın elektriğe olan aşkı, diğer gençlik aşklarıyla kıyas dahi edilemezdi.
Sayfa 50 - ZeplinKitabı okuyor