Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Eğer bir insana beddua edeceksen, ‘İnşallah çoluğun çocuğun kumarbaz olur’ diyeceksin. Çünkü kumarbaz sadece kendini değil, önce aileyi, sonra sülaleyi, en sonunda da yakın dost, arkadaş kim varsa, herkesi dibine asit döküp kurutur. Elde avuçta ne varsa... Birikmiş, birikmemiş, saklanmış, sakınılmış... Aklınıza gelen her yolu dener, paraya çevirir ve ortalığın ecdadını sikeeerrr... Kumardan uzak durun. Aman, aman diyorum... Bak iki kere söyledim, Allah’ın hakkı üçtür. Son kez söylüyorum, aman!..” -Öztürk Serengil
222 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Sanıyorum bu tarz anı kitaplarından bu sene fazlaca okudğumdan biraz sönük kadı türüne göre (ÖZellikle sinema sektörü için) Kitabın en büyük hedikapı dönemsel olarak 80 ve sonrası kuşağa pek yetişemeyecek olması. Eserde geçen karakterlerin bir çoğu günümüz dünyasında tanınmıyor. Son on yıl içerisinde öyle olaylar ve öyle sıkandallar gördük ki bahsi geçen olaylar da son derece sönük kalıyor. Yinede bu eksiklikler genel olarak beğenmemi engellemedi. Öncelikle Öztürk Serengili daha iyi tanıma fırsatı buldum. Azda olsa izlediğim ve gördüğüm karakterden biraz daha farklı biri. Biyografilerde gerçekçilik sorgulama şansımız olmasada kendiyle ilgili bilgileri bana samimi geldi. Açık ve dobra. Kalemini esirgememiş. Yine onun sayesinde izleme fırsatı bulduğum ve tanıdığım artistlerden AYhan Işık, Sadri Alışık, Fikret Hakan ve Müjdat Gezen'i de daha iyi tanıma fırsatı buldum. Değişik, hızlı okunan ancak çok büyük beklentilere girilmemesi gereken bir eser.
Yeşilçam'ı Benden Sorun
Yeşilçam'ı Benden SorunÖztürk Serengil · Milliyet Yayınları · 199836 okunma
Reklam
Öztürk Serengil
-Kazık mı Öztürk Abi? - Kazık bunun yanında kürdan kalır Zafer'im. Bildiğin Roma mızrağı... Haşırt the blackboard at the Seaside. Deniz kenarında uzun atladılar. Cilasız kaydılar evladım bize.
Sayfa 23
Yaşar Kemal ve Öztürk Serengil...
Ve azizim bu Kemal bana gelip dedi ki «Evsiz barksız sanatçılar için bakanlık nezdinde bir girişimde bulunacağız. Buraya imza atar mısın?» dedi… Ben de bugüne kadar 29 tane evden olmuşum. Okumadım bile. Şak diye imzayı patlattım. Meğer içinde işkence görenler falan varmış. Ben öyle şeye imza atar mıyım?» - «Sizin katakulliye geldiğinizden ne zaman haberiniz oldu?» - «Mahkemeye çağırdılar. Hâkime anlatınca o da gülmeye başladı bana… Sonra bana o kâğıdı imzalatan Kemal de bir süre kahveye gelmedi zaten. Sonra görünce dedim ki «Ulan deyyus, neden yaptın bunu lan?»… O da diyor ki «Ben sana bunun ne olduğunu söyledim daha önce»… «Ulan, ben öyle şeye imza atar mıyım? Konut demedin mi lan?» dedim. Otuz yıllık arkadaşımla bozuş- tuk bu yüzden.»
Sayfa 402
- «Bu kadar parayı nerede kaybettiniz?» - «Efendim, en çoğu Libya'da gitti. Sahara Bank'ta çok büyük param vardı. Adamlar beni «Casus» diye yakalayıp içeri attıkları anda hayatım kaydı.» - «Nedir bu Libya hikâyesi Öztürk Bey?» Öztürk Serengil burada Libya hikâyesini bütün ayrıntılarıyla anlatıyor. Ancak bir kitap konusu olabilecek bu
Sayfa 401
Ne anı ama! ≈)))
Rahmetli Cevdet Sunay beni çok severdi. Hatta kendisine bir gün bir espri yaptığım için beni gazinodan kovdular. O günlerde Osman Kavran'ın yazlık gazinosunda çalışıyorum. Cumhurbaşkanı Sunay da akrabaları, ailesi, yaverleri falan gazinya gelmişler. Ben de assolist Zeki Müren'den önce çıkıyorum sahneye. Bir omuz hareketi yaptım, baktım
Sayfa 396 - ≈)))
Reklam
Ingmar Bergman ve Öztürk Serengil
– «Peki Öztürk Bey, üç yüzden fazla film çeviren başka bir artist acaba dünyada kaç tane vardır?» – «Emin Bey, bu konuda da enteresan bir şey anlatayım. Bir gün İsveç'e gittim. O sırada henüz 227 film çekmişim. Bunu duyan İsveç'lilerin gözü faltaşı gibi açıldı. Önce benimle gazetelerde ropörtajlar çıktı. Sonra da meşhur rejisör Ingmar Bergman'la ikimizi televizyon programına çıkardılar. Programın başında takdimci aynen şöyle dedi: «Şimdi karşınızda sadece dört film yaptığı halde bütün dünyanın tanıdığı bir sanatçı ve 227 film yaptığı halde hiç kimsenin tanımadığı bir başka sanatçı»… Program başlayınca da Ingmar Bergman şöyle durup bana bir baktı ve dedi ki «Kardeşim affedersin, sen bugüne kadar 227 film mi çevirdin, yoksa 227 tane fotoğraf mı çektirdin?»…
Sayfa 398
Öztürk Serengil'in Kellikle Mücadelesi
– «Peki kelliğinizi giderebilmek için bir şeyler yaptınız mı?» – «Bir sürü adama bir sürü para ödedim. Herifler bana bir sürü reçete verdiler. Mesela taze dana boku içine kimyon katıp sıcak sıcak onu bile sürdük kelleye. Biz de saf saf diyoruz ki «Ulan, bu bizim saçlar artık çıkar»… Bu dahil akla gelen her şeyi, keçi boku da dahil olmak üzere denedik ama çıkmadı bir türlü.» – «Bir arada saçınız çıksın diye kafanıza tuz sü- rüp ineğe yalatmıştınız galiba…» – «Valla bir de bunu dediler, onu da yaptık. Bir inek yalamamıştı, o da yaladı yani. Fakat meret yine çıkmadı. Fakat beyefendi bizim kafayı yalayan ineğin dili de maşallah törpü gibiydi. Kelledeki en son kılları da götürdü. Yani bu iş böyle yalatmakla olsaydı bütün memleketin şimdi kıllı dolaşması lazımdı.»
Sayfa 393
Öztürk suçu bana attı...
— Ama, herkesin ağzına yerleşen, Yeşşeee?.. — Öztürk bu başarıdan sonra, giderek oyununu da, benim konuşma edama uydurmaya başladı. Söylediğine göre, film­lerini sinemalarda birkaç kez bıkmadan izliyormuş. Yaşam­daki konuşmasını da, benim filmlerdeki konuşmama benze­terek yeni bir Öztürk Serengil çıkardı ortaya. Bir filminde, hangisi olduğunu
Sayfa 276
“Yeşşe”, “Temem”, “Bilakis”
— Ada turnesine kısa bir ara nerelim. Son konuşmalarımızda Öztürk Serengil’in adı sıkça geçiyor. Daha sonra unutmadan, sizin Serengil ile daha bir özel ilişkiniz var ki, bütün Türkiye biliyor: Yeşşeeee, temem, bilakis... — Bu üç karışık anlamlı sözcük, 1960’larda çok ünlenen ko­mik oyuncu Öztürk Serengil’i çağrıştırıyor değil mi?.. Günü­müz
Sayfa 276
Reklam
Bir gün Öztürk Serengil adında bir genç çıkageldi.
Bu ziyaretimizde, sayın valimize amacımızı açıklamış ve tiyatromuza açılış izni vermesini rica etmiştik. Bunun üzerine Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay Bey tiyatromuza kadar gelme zahmetine katlanmışlar, yerinde incelemede(!) buluna­rak, “Hayır, bu binada tiyatro yapılmasına izin veremem” buyurmuşlar, hiçbirimize yüz vermeyerek de çekip
Sayfa 268
305 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.