Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.27
Başlama ve bitirme tarihimin arasına dört kitap daha sığardı diyeceğim kadar uzun süren bir okuma oldu.
Öncelikle bunun müsebbibi kesinlikle kitap değil. Hayatımda çok yoğun bir döneme geldiği için bu uzun süren aralığı ancak bugün noktalamış oldum. Kitap bunu hak etmiyordu incelemeye Germinal’den özür dileyerek başlıyorum.
Emeğin , insan
Kitabı okumaya başlarken birkaç kişi başlıkla alay etti! Fakat okudukça başlıkla alay edenlerden 'cok özür dilerim 'ama asıl alay edilmesi gerekenler kendileri ve bizlerdik. (Kimse alınmasın ama gerçekten hissettiğim durum bu)
Biz müslümanlar, "mümin" olduğumuzu iddia edenler, ilk olarak bir yola baş koyduğumuzu belirtmiş oluyoruz, müslüman olduğumuzu iddia ederek: İslâm yolu; İslam yolu bir aşk yoludur, bu yolda İslam'ı öğrenerek, Allah'a ulaşmanın yoludur! Hedefimiz cennet olmamalı, aşık Veysel'in de dediği gibi: cennet cennet dedikleri birkaç köşkle... Bizim hedefimiz riza-i ilahi olmalı! Allah'ın rızasını kazanmak, bu uğurda yaşamak ve gerekiyorsa bu uğurda ölmek değil, şehit olmaktır! Ben müslümanım diyen bir insanın bu bilinçle hareket etmesi gerekir. Yoksa İslam sadece evde veya camide ibadet edilen bir din değildir. İslam'ın hayatın her anında hayata müdahale eden ve kanun koyup, o kanunlarla yonetilmenizi isteyen bir dindir. Benim okurken hissettiklerim bunlar.
Çokta uzatmayayım hepimizin aşkına başlarım diye bir başlık atılabilirdi ama başlarım senin aşkına diye başlık atılmış.
Aşık bir insan, aşkının hakkını vermelidir; aşkının hakkını veremeyen bir insan aşık degil sadece gönül eğlencesi peşinde koşandır.
Kitaba geçecek olursak, yazar İslami aşkın nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Ve bence en güzel şekilde de anlatıyor.
Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
200 syf.
10/10 puan verdi
*Dikkat spoi var
(Yazım hataları olabilir ve bunun için özür dilerim)
Paulo Coelho'nun ilk okuduğum romanı idi, yazarı çok sevdim . Kitap biten zaman yazarın ruhuna teşekkür ettim. Kitap da olan dialoklar mükemmeldi . Karakterlere aşık olmamak imkansızdı .
En az bir defa her biriniz hayattan bıkıb , "ben ölmek istiyorum" demişsiniz. Kimi farklı dertleri olduğu için kimisi ise hayattan bunaldığı için intihar etmek ister. Veronikada durumlar bir az farklı idi . Veronika yalnızca hayatına renk qatmak istiyordu. Bir gün yaşadığı günlerin aynı olmasından ve ya başka bir sözle günlerin bir birini tekrarlamasından intihar etmeye çalışması ile kitap başlıyor. O ölmek için her şeyi göze ala bilirdi. Ailesinde travma yaratmamak için en sade olanı seçti ve yüksek dozda uyku ilaçı aldı . Gözünü bir hastanede açtıması ile olaylar gelişmeye başlıyor . Veronikaya aldığı ilaçlar kalbine zarar vurduğu ve öleceği söylenince o hayatın ona verdiği hediyeleri görmeye başlar .Asılda kalbinde zarar yoktu ve onda yaşama isteği baş kaldırmıştı . İnsanlar kalıplaşmışdır ve bu kalıblara uymayanlara "deli" diyorlar . Farklı hayat yaşamak için başkalarının bana "deli" demesini göze ala bilirim . Başkaları zaten hiç susmuyor. Siz de bana bu konuda katılıyor musunuz ? Okuduğunuz için teşekkürler :)
bu incelemeyi yazıyorum (normalde inceleme yazmak çok stresli) çünkü sıkı okur olmak istiyorum hizli hizli bir kac cumle yazayim:
kitabi okuyali bir kac ay oldu ama carmilla'nin o kiza olan ilginc yaklasimlarini hâlâ hatırlıyorum. YANİ SOYLE Bİ BAKTIĞIMIZDA KORKUNC ABİ. neyse sonunda iyiler kazaniyor carmilla öldürülüyor. bu kötü yazi için özür dilerim
NO SPOİLER
Arkadaşlar sevin insanları, aşık olun ama aşkınız gözünüzü kör etmesin. Aşık olduğunuz, sevdiğiniz insanların kişilikleri görüntülerinden daha önemlidir. Bence kitaptaki kızın (aslında oğlanın da) sorunu bu aşkı gözünü kör etmiş, öyle ki kitabın bir yerinde oğlan kızın karnına gitarla sert bir şekilde vuruyordu. Şaştım kaldım okuyunca, ve kız hiçbirşey olmamış gibi devam etti, oğlan özür bile dilemedi. Sadece bu değil kitabın her sayfasında kızı aşağılaması, onu başka şeylerle itham etmesi çok iğrençti. Kitabın başrolü Kıvanç içi boş bir bez bebekten ibaret. Görüntüsü, ismi, sesi güzel olabilir fakat içi ciddi manada boş. Kaldı ki kızın ailevi problemleri var psikoloğa gitmesi lazım ama bir teyze ona diyor ki git aşık ol. Neymiş bir dert ancak başka bir dertle gidermiş. Saçmalığın daniskası. Teyze pardon da mal mısın? Unutmadan kitaba dair sevdiğim tek şey kapağı ve içinden çıkan ayraç, ayrıca kitaba verdiğim 30 liraya yazıklar olsun.
#yorum
Yazarı ilk defa okudum. Yorucu ve gerilim kitaplarına ara verdiğim zaman bu tarz hikayeler beni dinlendiriyor ve iyi geliyor. Toprak ve Ada'nın ağzından iki şekilde ilerliyor sayfalar. Akıcı bir kalemi var yazarın bunu sevdim. Siz de aşk hikayesiyle dinlenmek isterseniz tavsiyemdir.
544 syf.
·
Puan vermedi
Ay çok özür dileyerek söze başlamalıyım ki Zweig'ın Fragman adlı öyküsünü neredeyse hiç beğenemedim. İlk başta konusu, anlatılmak istenilen durum cezbetmişti beni ancak sonun neye bağlanılmak istediğini bir türlü kavrayamadım maalesef ki ve sonu hiç tatmin edici değildi benim adıma. Spoiler olur buradan sonrası, ana karakterimizin doğuştan bir kusuru var ve insanoğlu elbette ki kendi özünden şaşmayıp bu kusuru yüzünden Ruzena'yı hayata küstürüyor, ana karakterimiz kendini izole ediyor. İnsan sevgisi ve eleştirilmemek, dalga geçilmemek, küçümsenmemek nedir bilmeyen bu kadın maalesef ki bir vakit tecavüze uğruyor ve hayatı boyunca umursanılmadığı için de herhangi bir şikayette bulunmuyor zira kusuru yüzünden kendisine sevgisi kalmamış, üstüne bir de insanlara dair en ufak bir umudu yok. Hayata getirdiği oğluna bağımlı hale geliyor, kendisinden başka kimseyle paylaşmak istemediği oğluyla hayatına devam etmek istiyor zira daha önce hiç kendisine ait 'kusursuz' bir şeyleri olmamış. Buraya kadar her şey güzel işlenildi kitapta, kendi elinde olmayan bir sebepten ötürü dışlanılmasına ve toplumun aşağılık komplekslerine, kusursuz olmayanı dışlayışına, zorbalığa tanık oluyoruz. Bir insanın insanlıktan umudunu kesmesini ve kendisine dair en ufak bir sevgi beslemeyişini görüyoruz. Ancak sonu beni bir türlü tatmin etmedi, edemedi. Mesaj daha farklı verilebilirdi. Bu kadar diyeceklerim, umarım siz seversiniz canlar.
Çöp kitap
Berbat bir wattpad kitabı. Gerçi neredeyse tüm wattpad kitaplar berbat da . Kitap ilk önce Yosun ve Özgür’ün tanışmaları ile başlıyor ama sonrasında bu toksik bir aşka dönüşüyor (tüm wattpad kitaplarında olduğu gibi) kitabın ne kadar saçma olduğunu anlamanız için bir sahneyi yazıyorum:[kitabın 404. Sayfası]
-Az önce beni boğmaya çalışırken neden gülümsüyordum biliyor musun?
- Neden?
-Senin ellerinle ölmüenin nr kadar harika bir şey olduğunu düşünüyordum.
Hâla anlamıyorum insanlar nasıl böyle saçma sapan kitapları okuyup beğene biliyorlar. Benim huyumdur, çöp kitap bulduğum anda spolier veririm.
-pınar intahar ediyor.
-levent ve hale’nin düğününü Özgür ve yosun basıyor.
-en sonunda da özür ölüyor.
Belki böylesi saçma kitapları okumamanız için size zaman kazandırırım…
Bir kitabın daha sonuna geldim
Hayal izi kitabı bittiğinde acaba ne olacak derken...Hayal izi 2 tesadüf kitabında bütün merakım geçti.
Kitabı okurken arkadaşlar arasındaki diyaloglar , Buse' nin Melih' i gördüğünde ki heyecanı iç sesi yüzünde tebessüm oluşturuyor..Her duyguyu hissedebiliyorsunuz diyebilirim.
Özge ve Buğra yurtdışına gidince kendisini dahada yalnız hisseden Buse , kafede karşılaştığı konuştuğu Melih e daha kapılır.Sosyal medyadan sıkı takip eder.Onunla ilgili hayaller kurar.Sosyal medyadan Melih in bir seminerde konuşmacı olduğunu öğrenir ve soluğu İstanbul'daki arkadaşı sırdaşı Elif in evinde alır.
Melih ,Buseyi tanımaz ve üstüne hatta yanlışlıkla kahve döker Özür dilemek için başka yerlere davet eder .Buse tabikide kabul eder
Buse nin ve Elif in hayali olan kitap kafeyi açmaya karar verirler . Açılışa Özge ve Buğra gelir .tabikide Melih te gelir ...Ama beklemedikleri yıllar önce ortadan kaybolan Burak ta gelir herkes şaşırır... Tüm gerçekleri anlatır ve yardım ister..Daha fazla genç kız ölmesin der...
Aşk ,arkadaşlık bağlarına bu sefer sırlar ve aksiyonda eklendi .Heyecanla okudum ve kitap bitsin istemedim . Kitabın sonu yine beni merakta bıraktı..kesinlikle devamı gelmeli
Buragin anlattığı adamlar kimler ? kızları neden öldürüyorlar?
Melih ve Buse duygularını tam olarak aciklayabilcek mi ?
Buğra ve Melih in Özge ve Buse nin karşılarına çıkmaları tesadüfmuydu? Yada başka nedenlerden dolayı mı onların hayatlarına girdiler ?
Devamı ve daha fazlası kitapta okuyunuz.okutunuz.
