Papalagi Bizi Kendi Karanlığına Çekmek İstiyor
Sevgili kardeşlerim, bir zamanlar, henüz hiçbirimiz Katolikliğin parıldayan ışığıyla tanışmamıştık, karanlıkta oturuyorduk çocuklar gibi, dolanıp dolanıp kulübemizin yerini bulamıyorduk. Daha yüreklerimiz büyük sevgiyi tanımamıştı, kulaklarımız Tanrının sesine tıkalıydı. Papalagi bize ışığı getirdi. Karanlığımızdan kurtarmak için geldi bize. Işığı
11.Basım 2014, PDF
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Papalagi , bizi kendi karanlığına çekmek istiyor
Okuduğum en farklı kitaplardan biriydi belki de. Çok değer verdiğim bir danışanımın hediye etmesiyle tanıdım kitabı. Papalagi, yani bizler, görmediğimiz duymadığımız belki de umursamak istemediğimiz hallerimizle en net, en şeffaf şekilde ele alınmış kitapta. Okurken özeleştiri yapmamak elde değil. Üzüldüğüm nokta -ve kendi içimde oluşan bir farkındalık- bizler bu modern çağa ayak uydurmak için özümüzü, insanlığımızı, neşemizi ne kadar kaybetmiş ve her şeyi ne kadar zor , yorucu bir hale getirmişiz. Yazarın da vurguladığı gibi papalagi (göğü delen) yüksek binalarla, yarınlar yokmuşçasına kirlettiği doğayla göğü gerçekten deldi.
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014,1bin okunma
Reklam
Papalagi bizi kendi karanlığına çekmek istiyor.
Papalagi çınlayan dili, gurur dolu sözleriyle silahlarımızı elimizden aldı. Tanrıyla konuştu. "Birbirinizi sevin" dedi. Peki ya sonra? Ey sevgili kardeşlerim korkunç haberi duydunuz. Tanrısız, sevgisiz, ışıksız olup bitenleri. Avrupa kendi kendini katlediyor. Papalagi zıvanadan çıktı. Herkes birbirini öldürüyor. Her yerde kan, korku ve çürümüşlük kol geziyor. Nihayet itiraf etti Papalagi, içinde Tanrı olmadığını. Elindeki ateş sönmek üzere. Yolu karanlıklarla kaplı, uçan köpeklerin ürkütücü kanat sesleri ve baykuşların ulumaları duyuluyor.
Sayfa 100Kitabı okudu
112 syf.
10/10 puan verdi
"Papalagi, bizi kendi karanlığına çekmek istiyor." Papalagi, Tuiavii'nin "insan" yerine kullandığı sözcüktür. Yani Samoa yerlisi olmayan birinden bahsederken Papalagi'yi kullanacağız. Göğü Delen Adam aslında Samoalı kabile yerlisi Tuiavaii"nin konuşmasıdır. Doğayla iç içe olan bir insanın şehirli bir insanın kültürüne
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014,1bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
"Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa'ya ilk misyoner bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O, göğü delip geçmişti." Samoa takımadalarından birindeki Tiavea köyünün büyük şefi Tuiavii'nin taslak şeklinde kendi dilinde yazdığı konusmasının Erich Scheurmann tarafından Almanca'ya çevrilmesiyle okuma imkanina sahip olmuşuz Göğü Delen Adam'ı. Sosyolojik düşünmeye yönlendiren bir kitap diyebilirim kısaca. Zaman, para, siyaset, din, ruh gibi birçok konuda bizi yeniden düşünmeye sevk ediyor. En çok " Papalagi, Tanrı'yı Yoksullaştırdı ve Papagali Bizi Kendi Karanlığına Çekmek Istiyor" adlı bölümleri beğendim. Sinema ve gazete hakkında söylediklerini ilginç buldum. Bana Thomas Jefferson'un "Hiçbir şey okumayan bir insan, gazeteden başka bir şey okumayandan daha iyi eğitimlidir: Hiçbir şey bilmeyen birisi beyni sahtelerle ve yanlışlarla dolu olandan gerçeğe daha çok yakındır" sözünü hatırlattı. Genel olarak ise "Bir Çift Yürek" kitabını okurken kapıldığım hisse kapıldım. Kitabın sonunda Scheurmann'ın hayatına yer verilmişti ve Herman Hesse ile yakın dostlarmış. Velhasıl ''Papagaliyi okumak yetmez. Bizim içimizde küllenmiş olan duygularımızı yeniden canlandırmayı da öğrenmemiz gerek.''
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014,1bin okunma
Papalagi, bizi kendi karanlığına çekmek istiyor.
"...Papalagi'nin bize getirdiği İncil, Onun için takas edilecek bir maldan başka bir şey değildir. Meyvelerinin, ülkemizin en büyük, en güzel parçasını elimizden almak için kullandığı bir mal papalagi den her şeyi beklerim ben, çünkü onun yüreğinde alabildiğine pislik, alabildiğine günah olduğunu gördüm. O papalagi ki bize vahşi der yani bedeninde yürek değil de hayvan dişi taşıyan; işte Tanrı, bu papalagiden daha çok sever bizi." Bu alıntı bana zamanıda Kenya Cumhurbaşkanı' nın şu sözü geliyor aklıma; "Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapayarak dua etmemizi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde ise bizim topraklarımız vardı. Jomo Kenyatta
Sayfa 100 - Ayrıntı YayıneviKitabı okudu
Reklam