Dalgınlığımı atmak adına yanıma aldığım bu kitabı bir çırpıda okuyup bitirdim. Zaten 128 sayfaydı günlerce okumayı düşünmemiştim. Peyami Safa'nın dilini seviyorum. Ama bu kitapta bilmediğim kelimelerle daha fazla karşılaştım ve bu bir süre sonra beni sıktı açıkçası. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nda bu kadar çok eski kelime yoktu sanırım. (Yanlış hatırlıyor olabilirim, affola.)
Sanırım bir ara bu kitabın dizisi yapılmıştı. Hâlâ internet sitelerinde mevcut ise açıp izlemek istiyorum. Benzerlik var mı aralarında diye. Bence güzeldi. Mutlaka tavsiye edebileceğim bir kitap değil ama okursanız size bir şey kaybettirmez hatta tam tersi kazandırabilir.