Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen de mi Brütüs...?
Tarihe geçmiş insanların ölmeden önce son sözleri... Leonardo Da Vinci: -"Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişemediği için tanrıyı ve insanlığı gücendirdim." Oğuz Atay: -"Sevinmeyin daha ölmedim." Ünlü seyyah Marko Polo: -"Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile
Genel bir Nietzsche kronolojisi, kitaplarına dair ipuçları.
–1844 Doğum. –1858-64 Protestan yatılı okulu yılları. 'Küçük papaz' –1861> Schopenhauer felsefesi ile tanışma. 'İstenç ve tasarım olarak dünya' –1865 Leipzig üniversitesi –1869 Basel Üniversitesi klasik filoloji kürsüsüne, sınav ve tez koşulu aranmaksızın yalnız yazıları sebep gösterilerek bu alandaki en genç profesör olarak atandı. –1871
Reklam
Bir İmam ile bir papaz münazara yapmak için buluşmuş. İmamın, papaza ilk cümlesi, - "Papaz efendi, çoluk-çocuk nasıl?" olmuş. Papaz, kibirle yüzünü ekşitip: - "Hristiyan din adamıyla münâzaraya geliyorsun, daha papazların, papanın çoluk-çocuk edinmek gibi süfli (aşağılık) işlerle meşgul olmadığını bilmiyorsun öyle mi? Bu ne cehâlet!" İmam gülmüş, - "Bilmediğimden değil fakat kendinize bile yakıştıramadığınız, süflî yani iğrenç bulduğunuz, "eş ve evlât edinme vasfını" Allâh'a isnat edişinizdeki tutarsızlığı size söyleyeyim dedim." Bu son söz ile münazara sona ermiş.
Tarihe geçmiş insanların ölmeden önce son sözleri..
Leonardo Da Vinci: -"Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişemediği için tanrıyı ve insanlığı gücendirdim." Oğuz Atay: -"Sevinmeyin daha ölmedim." Ünlü seyyah Marko Polo: -"Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile anlatmadım." İngiltere kralı III Richard savaş alanında atı yaralandıktan sonra
Adalet öldü ;)
Çok eski yıllarda İngiltere'de bir gelenek varmış.Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış. Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş... Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış. Ahali merak içinde kalıp papaza koşmuş: "Ey papaz efendi, kraldan daha önemli biri var mı ki o ölünce çan beş kez çalınsın..." Papaz yanıt vermiş: "Kraldan daha önemli bir şey var!.. Adalet öldü."
Sicilya'nın bir kasabasında kadınlar hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış. Kasabanın yaşlı papazı, kocasını aldattıktan sonra kendisine gelen ve günah çıkartan kadınlardan bıkmış. Günlerden bir gün, yine bir kadın gelmiş, " Papaz efendi! Şeytana uyup yine kocamı aldattım " demiş. Papaz öfkelenmiş " Ayıptır günahtı, sürekli kocamı aldattım diye geliyorsunuz. Bundan sonra en azından ' ayağım taşa takıldı ' deyin, ben anlarım " Bu durum, kadınlar arasında anında yayılmış. Kilisedeki yoğunluk hiç azalmamış, artık kadınlar "Ayağım taşa takıldı" diyor; papaz günah çıkartıyormuş. Gün gelmiş ihtiyar papaz ölmüş. Yerine gelen yeni papazın da 'taşa takılma' seansları sürüyormuş. Durumdan bihaber olduğu için, " ne kadar namuslu bir kasaba. Hanımların ayağı taşa takılsa, günah çıkarmaya geliyorlar " yorumunu yapıyormuş. Bir gün, papaz ile Belediye Başkanı buluşmuş, sohbete koyulmuşlar. Papaz, Belediye Başkanı'na bir ricada bulunmuş: " Başkanım, derhal kaldırımları onarın. Kasabanın hanımlar, hemen her gün taşa takılıp düşüyorlar..." Bir önceki papazın durumu anlattığı Başkan kahkahalarla gülmeye başlamış. Bu tavırdan çok rahatsız olan papaz, Başkan'a yüksek bir ses tonuyla cevabı yapıştırmış: " Başkan, gülüyorsunuz ama en çok da sizin eşiniz taşa takılıyor..."
F. Abdullayev
F. Abdullayev
yeni papaz 😅 @MuslumCann Belediye başkanı 😅
Doğukan Drs
Doğukan Drs
eski papaz 😅
Reklam
Almanya’da Ramazanı Şerif ayında bir fabrikada çalışan Türk işçilerini papazın birisi evine iftar yemeğine davet eder.Bazıları mazeret belirtip davete katılmazlar bazıları da papazı kırmamak adına davete icabet ederler ve iftar saatinde papazın evine misafir olurlar. Papaz Efendi elinde bir Kur'an-ı Kerim olduğu halde işçilerin yanına gelir ve onlara “Ben Kur'ân okunurken dinlemekten büyük zevk alırım biriniz okusa da ben mutfakta uğraşırken bir yandan da Kur'ân dinlesem der. Kur’ân’ı Kerîm’i masanın üzerine bırakıp mutfağa geçer. Bu arada odada sanki buz gibi bir hava esmektedir. Herkes bir ümit diğerinin gözünün içine bakar ama nafile. Kimse Kur'ân okumayı bilmemektedir. İçlerinden birisi "Yahu içinizde Fatiha okumasını bilen yok mu açsın Kur’ân’ı Fatiha’yı okusun papaz nerden anlayacak ki" der. Bir tanesi "Ver ben biliyorum der ve rastgele bir sahife açıp başlar Fatiha okumaya. Bu esnada papaz odaya gelmiştir. Bakar Kur'ân okunuyor fakat ortada bir sayfa ve hemen müdahale eder. "Bir dakika sen Kur'an okumuyorsun. Çünkü okumakta olduğun sure Fatiha’dır ve o da Kur'an’da baştadır." der ve devam eder. Aslında ben sizleri buraya denemek için çağırdım. Nasıl oldu da altı asır adaletle dünyaya hükmeden Osmanlı’nın torunları bu gün bize hizmet eder hale geldiler diyerek merak ediyordum sizler benim sorumun cevabı oldunuz. Sizin ecdadınız Osmanlı dinine sımsıkı bağlı olduğu için dünyaya hükmetti, sizler ise Kur'an’dan uzaklaştınız ve bu gün hizmet eder hale geldiniz der. *Tahir iskender.
ADALET 😔 KRALDAN DAHA ÖNEMLİ Çok eski yıllarda İngiltere’de bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış. Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş… Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış. Ahali merak içinde kalıp papaza koşmuş: “Ey papaz efendi, kraldan daha önemli biri var mı ki o ölünce çan beş kez çalınsın…” Papaz yanıt vermiş: “Kraldan daha önemli bir şey var!.. Adalet öldü.”
143 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.