Buluş yapan, bir şeyler icat eden psikotik öznelerin projelerinde bunu sık görürüz. İş dünyası için yeni bir fikir olsun, bir aygıt olsun, kişi dünyada neyin eksik olduğunu anlar ve bunu gidermeye kalkışır. Yüzeyde maddi kazanç arayışından ibaret görünen bir şeyin ötesinde çoğu zaman bu mantık bulunmaktadır: Ötekinde neyin eksik olduğunu hesap edip, bu eksiği dolduracak bir şey üretme mantığı. Öteki'nin arzusunu zulüm değil eksiklik anlamında yorumlamanın bir yoludur bu. Paranoyak, Ötekini bizzat tamamlama hevesine kapılabilir; şizofren ise daha temkinlidir çoğu zaman, projeyi geleceğe yerleştirir ki, Öteki ile arasında boşluk alabilsin.
Sayfa 115Kitabı okudu
Adlandırma işlevinin önemini idrak etmek, psikotik öznenin dünyasını yapılandırmak için gösterdiği çabalara duyarlı olmayı sağlar. Ürettikleri şeyleri önemsiz ve fantastik bulup bir kenara atmaktansa, adlandırma çabasına saygı ve teşvik göstermek gerekir. Nevroz ve psikoz, adlandırmanın farklı kipleri olarak görülebilir. Nevrozda Oidipus kompleksi normatif bir kurmacayla annenin arzusunu adlandırmada başarılı olurken, psikozda öznenin bir buluş yapması gerekir: Bu sayede paranoyak dünyada neyin yanlış olduğunu, melankolik ise kendisinde neyin yanlış olduğunu adlandırırken, şizofrenik özne daimi ve çözüme ulaşmayan bir faaliyet olarak buluş çabasını sürdürür.
Sayfa 107 - 8Kitabı okudu
Reklam
Paranoyak hezeyanlar ile paranoid fikirler arasında bir fark daha vardır. Paranoyada ben ile Öteki birbirinden tamamen ayrıdır, ama bir şizofrenin paranoid düşüncelerinde bu sınır pekala bulanıklaşabilir. Öteki şizofrenin içindedir, tam bir ayrım mümkün değil gibidir. Şizofren, düşünce ve duygularının kendisinin olmadığına, oraya bir şekilde dışarıdan yerleştirildiğine, hatta bunların başka birinin deneyimi olduğuna bile inanabilir. Oysa paranoyak özne kendi içinde değil dışında hareket eden dış güçler görür ve kendi düşüncelerinin zihr len çalınmış yahut oraya yerleştirilmiş olduğu gibi bir fikrehiç yer yoktur. Dolayısıyla ben ile Öteki arasındaki yarık muhafaza edilir ki bu da paranoyağın temelde masum olduğu anlamına gelir: suçlu olan daima başkalarıdır, mesela bir komşu, CIA ya da Devlettir.
Sayfa 97-8Kitabı okudu
İnsanların dediklerine göre çok gizemli ve havalı görünüyormuşum, nasıl yapıyorsun diye soruyorlar. İleri düzey anksiyete bozukluğum, eupd ve paranoyak yapıma borçluyum her şeyi, teşekkür ederim. Sadece hayatta kalmaya çalışıyorum, havalı ya da gizemli olmaya ihtiyacım yok.
Belki de yaşadığımı düşündüğüm bu hayat paranoyak bir kuruntudan ibarettir.
"Böyle bir gezegende ancak bir ahmak kendini emniyette sayar." "Eyvallah.. Bazen ben de 'Acaba paranoyak mıyım?' diye paranoyaya kapılıyorum. Seni anlamadığımı sanma yani."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.