Paris Düşerken, sizi İkinci Dünya Savaşı öncesi Fransa’ya alıp götüren, hem çok önemli hem de muazzam bir klasik. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ülkenin durumunu, siyasi ve ekonomik dalgalanmalarını ve ülkenin İkinci Dünya Savaşı’na sürüklenmesini anlatıyor. Muhteşem bir tarihi roman. Bunun yanında, politikanın kokuşmuş yüzüne ve bir vatanın nasıl satıldığına tanık oluyorsunuz (ki bazı yerleri kahrolarak fark ediyorsunuz ki çok tanıdık geliyor), okuyup herkese okutulup ders çıkarılacak nitelikte. O dönemle ilgili az da olsa bilgi sahibiyseniz daha çok keyif alacağınızı düşünüyorum; ama her halükarda klasik eserlerden ve dönem romanlarından hoşlananların çok severek okuyacakları bir kitap. Yalnız kitapta çok fazla politikacının (milletvekili, bakan vs.) adı geçiyor ve dipnotlar yok maalesef. Ben okurken bilmediğim insanların ismini not edip, okumaya ara verdikçe araştırdım, okuyacaklara bu yöntemi tavsiye ederim. Herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum. Devamı niteliğindeki Fırtına ve Dipten Gelen Dalga kitaplarını da yakın zamanda okuyarak devam edeceğim.