Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ARAP SOSYALİZMİNİN BENİMSENMESİ (Devrim ve Toplum)
Rejim, politikalarını meşrulaştırmak için İslami kurumları kullanmaktan da kaçınmadı. Cuma hutbeleri hükumet propagandacıları tarafından hazırlanıyor ve hükümetin İslam ilkeleriyle uyuşmasına parlak sözler değiniliyordu. 1961 millileştirme kararlarından sonra devletçe atanan üst düzey ulema, İslamiyet ile Arap sosyalizmi arasındaki uyum üzerine fetvalar yayınlayıp yazılar yazmaya ikna edildi. Böylece, 1962'de din ile Nasır'ın belgesinin uyumluluğunu anlatan bir kitapta, "Arap sosyalizmi adaletin şeriatı ve Allah'ın şeriatıyla yönlendirilmiştir." diye yazıyordu. İslamiyet'in bu şeklide siyasal amaçlarla sömürülmesi, Nasır rejiminin Atatürk'ün laikliğinden ne kadar uzak olduğunu gösterir.
Sayfa 357 - AGORA KİTAPLIĞIKitabı okudu
Tarih boyunca başkaları gelip ekmeğini talan etsin diye açın açlığı­ nı daim kılmak için kurulan, fakirliği üreten (Eğer, fakirliğin bek­ çisi olan ve insanları uyutan bir dindi, dersek doğru demiş oluruz. Nitekim tarih boyunca icraatı hep bu olmuştur.) ve onun bekçili­ ğini yapan bir din hakkındaki yargılarımız hiç şüphesiz doğrudur. Ancak nasıl olur da Ebuzer'i yetiştiren din hakkında da aynı şeyi düşünürüz? Ebuzer, islam'ın o tertemiz, parlak ve mükemmel çeh­ resi; Peygamber'in yetiştirdiği şahsiyet, hiçbir şeyi olmayan Ebu­ zer. Ne rengi ne ırkı ne sermayesi ne okur yazarlığı ne de kültürel eğitimi . . . Hiçbir şeyin etkisinde değildi. Tercüme de değildi! Her şeyden arınmış insani bir ruh. Sahip olduğu her şey bu fabrikanın, bu kitabın ve bu öğretinin ürünüydü. Tamamıyla orijinal. lşte bu dinin inşa ettiği bu kişi şöyle der: "Evinde yiyecek bir şey olmadı­ ğı halde, kılıcını çekip de il}s.a.nlai�:Saldırmaya�.-hl���i:�an�n!" Avrupa'da bazen bu sözü söylerdim ancak kimin söylediğini belirt­ mezdim. O zaman bazıları bu sözün Proudhon'a ait olduğunu sa­ nırdı. Zira Proudhon, herkesten daha keskin ve sert konuşur. De­ dim ki Proudhon halt etmiş, bu derece sert bir sözü söylemek
Reklam
5- Din ile medeniyet ilişkisi insan bilimciliğinin, özellikle tarih sosyolojisi ve insan tanımlayıcılığının en ciddi meselelerindendir. Bu meseleyse İslam tarihinde en aydın ve açık bir şekilde gözükmektedir. Din sosyologları; Max Weber, Durkheim, Levy Bruhl ve bu dönemdeki La Brass, J. Bercque, Toynbee gibi kimseler din'in toplumda müsbet veya
Geri14
66 öğeden 61 ile 66 arasındakiler gösteriliyor.