Bir insana dengesini kaybettirip sonra da normal davranmasını bekleyemezsiniz.
Geçmişe bakınca yeni bir dönemin başladığı anı bulabilirsiniz genellikle; oysa o gün, yaşanırken sıradan bir gündü sadece.
Reklam
Günler devamlı değişiyor. Dün salıydı. Bugün perşembe. Yarın çarşamba olacak. Sonraki gün pazartesi. Ardından iki gün üst üste cuma.
Ebû Hüreyre anlatıyor: (Bir gün) Peygamber elimi tuttu ve şöyle buyurdu: Allah, cumartesi günü toprağı, pazar günü dağları, pazartesi günü ağaçları, salı günü istenmeyen şeyleri, çarşamba günü nuru yarattı. Perşembe günü yeryüzüne hayvanları yaydı. Yaratmanın en sonunda cuma günü ikindi sonrasında, gündüzün son vakti olan ikindi ile akşam arasında; Âdem’i (as) yarattı.
Sayfa 378Kitabı okudu
"Bunca yıl sönmemiş umudum Nisan değilse mayıs Perşembe değilse pazar." — Attilâ İlhan
Geç git pazartesi sen de!.. Sende de iş yok! Sen de salıya doğru kalem tutarak, apteshaneye giderek, daktilo yazarak, otobüse binerek, sümkürerek, burnunu çekerek, vapura atlayarak, merhaba diyerek, bilet alarak,pazarlık ederek, bir şarkı bile mırıldanmadan, ıslık çalmayı bile hatırlamadan, aşktan göz açamadan, bir güzel yüz bile göremeden; yalan söyleyerek, insanoğlundan insanoğluna kötü haberler ileterek, çarşambaya doğru yürüyen budala bir salı ile kol kola geçip gideceksin. Yine çarşamba, yine perşembe, işte cuma! Cumartesi... Hele bu ertesiler yok mu ertesiler? Bu ertesiler, o kendilerini bir şey sanan insanlara benzerler. San- ki devam ediyorlar.
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Resulullah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim, herhangi bir haram aydan Perşembe, Cuma ve Cumartesi olmak üzere, üç günü oruçlu geçirirse, kendisine (her güne karşılık) 900 sene ibadet (sevabı) yazılır."
Sayfa 74 - Taberani,Evsat,1810,2/468;Kenzü'l-Ummal,24173,8/561Kitabı okuyacak
"Nefret etmediğimiz hiç kimse ya da hiçbir şey yok."
"Niye hepimiz böyle kuyrukta bekliyoruz?" diye sordu Tom en sonunda. "Niye bekliyoruz tükürmek için burada?" Grigsby dönüp bakmadı ona; güneşi tartmakla meşguldü. "Bak Tom, bir sürü neden var." Dalgın bir havayla, artık olma yan cebine, bulunmayan sigarasına el attı. Tom bu hareketi milyon larca kez görmüştü. "Tom, bunun nedeni nefret. Geçmişteki her şe ye karşı duyulan nefret. Soranm sana Tom, nasıl oldu da böyle bir du ruma düştük biz; şehirler yıkıntı halinde, yollar bombalardan delik deşik, mısır tarlalannın yarısı geceleri radyasyonla parlıyor. Berbat bir durum değil mi bu, söylesene?" "Evet efendim, sanırım öyle." "Evet öyle, Tom. Seni tamamen çökerten, harap eden şeyden nefret edersin. İnsanın doğasıdır bu. Düşünmeden yapar belki, ama gene de insanın doğasıdır." "Nefret etmediğimiz hiç kimse ya da hiçbir şey yok." "Doğru! Geçmişte dünyayı yöneten Allahın cezası kişilerin hari ka marifeti. Şimdi bak şu halimize, bir perşembe sabahı; bir deri bir kemik kalmışız, üşüyoruz, mağaralarda, inierde yaşıyoruz, sigara yok, içki yok, festival yapmaktan, festivallerimizden başka işimiz kalma mış, Tom."
Sayfa 28 - RAY BRADBURY GÜLÜMSEME
Sonuç olarak, Katoliklik, inanana acı çeken ya da yoksun bedene acıyarak bakmasını, yaralardan rahatsız olmamasını ve yardımseverliğin tehlikelerini unutmasını buyurur. Kutsal Perşembe ayinlerinde, en ulu din adamlarının ve papanın ayak yıkaması yoksul insanların bedenine karşı sergilenen bu özeni ve acımayı simgeler.
Sayfa 101Kitabı okudu
Bunca yıl sönmemiş umudum Nisan değilse mayıs Perşembe değilse pazar
Reklam
Allah, tutmak isteyen herkese kolay kılsın.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya dair soru soruldu. O da şöyle buyurdu: ''Bunlar âmellerin Âlemlerin Rabbi Allah'a arzedildikleri günlerdir. Bu sebeple amellerimin Allah'a ben oruçlu iken sunulmasını arzu ederim.'' (Nesâî rivâyet etmiştir. Münzirî, hasen olduğunu söylemiştir.)
Sayfa 25 - guraba
Perşembe
Öyle sanıyorum ki her şey biter Bir doğurgan hücre ve bir yanlışlık daima kalır.
Sayfa 280 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Güneş herkes için parlar Ama onlar için parlamaz Onlar ki hapislerde yatarlar Onlar ki madenlerde çalışırlar Onlar ki balık pulu ayıklarlar Onlar ki etin kötüsünü yerler Onlar ki saçlara firkete yaparlar Onlar ki soluklarıyla şişirdikleri şişeleri başkaları doldurur içer. Onlar ki çakılarıyla keserler ekmeği Onlar ki fabrikada
Sayfa 56 - Çan Yayınları, 1963
Yine çarşamba, yine perşembe, işte cuma! Cumartesi. Hele bu ertesiler yok mu ertesiler? Bu ertesiler, o kendilerini bir şey sanan insanlara benzerler.
17. Sone
"yağmurkuşuydu tanıdım onu eski göğünden üç ötüşlük şarkısında bir hevestir arandım aşk yüzünde yağmuruyla bana dönerken," 17 Haziran 2021, Perşembe
Kırmızı KediKitabı okuyor
Resim