"Benim inandığım ve bağlandığım dava, ilk insan ve ilk yol gostericinin, dünyayı dolduran inkara karşı özgür inanç gemisinin kaptanı olan Hz. Nuh'un ebedi kurtuluş sancağını uygarlıklar başkentine diken, ates imtihanından geçmiş ve kurban şifasıyla azaplarin zehrini eritmis Hazreti İbrahim'in, toplumu yönetecek altin kuralları sütunlar gibi ufkumuzda yükselten ve onları kiyamete kadar tarihin levhası olarak belirleyen Hazreti Musa'nin, ölüleri dirilten, ölü gönülleri diriltici soluğun sahibi Hazreti İsa'nin ve nihayet en büyük insan, en büyük yol gösterici, bütün insanlığa ışık tutucu, fiziği ve fizik ötesini aydınlatıcı Son Peygamber Hazreti Muhammed(sav)'in davasıdır." "Evet, biz diriliş erleri, Son Peygamber Sancağı altına sığınıyoruz. Bu sancağın yere düşmemesi görevimizdir, varoluş hikmetimizdir."
Bulmak
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Reklam
Üzeyir Peygamber
Üzeyir Peygamber, bir gün eşeği ile yola koyulup bir ağacın dibinde indi. Eşeğini ağaca bağladı. Yanında biraz yaş incir ve üzüm şırası vardı. Ağacın dibinde otururken, "Allah ölüleri nasıl diriltir?" diye bir soru geçti aklından. Sonrasında uyuyakaldı. Allah, orada Üzeyir'in canını aldı. Üzeyir tam yüz yıl boyunca o ağacın dibinde
Sayfa 293 - Holden KitapKitabı okudu
500 syf.
·
Puan vermedi
Şahsıma Notlar
Bismillahirrahmanirrahim Sondan bir önceyi de Allah'ın izniyle tamamlamış bulunuyorum. Bu ciltte Seyid Kutub, Talak, Tahrim, Mülk, Kalem,Hakka,Mearic, Nuh, Cin, Müzzemmil, Müddessir, Kıyamet, İnsan, Mürselat, Nebe ve Naziat surelerini tefsir etmiştir. Daha çok Mekki surelerin yer almasından dolayı Seyyid Kutub kendisine has Kuran
Fi Zılali'l- Kur'an 15.Cilt
Fi Zılali'l- Kur'an 15.CiltSeyyid Kutub · Araştırma Yayınları · 19931 okunma
Erdem Beyazıt Bulmak
youtu.be/4rl22aI7P7o Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının sellerine Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm.
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
TARİH-İ KADİM
İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi dedelerimizin derin boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatından. Gösterir bize evvel zamanı, tek doğru, en güzel örnek, der. Bakarsın gelecek günlerin farkı yok geçen geceden. Senin tarih dediğin işte budur, alnında altı bin yıllık
Reklam
823 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.