Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Dünyanın dışında, neresi olursa…” ~Baudelaire
Sayfa 35 - Georges BernanosKitabı okudu
Niçin Yazıyorlar?
Gabriel Garcia Marquez Dostlarım beni daha çok sevsin diye. İsaac Asimov Hangi nedenle nefes alıyorsam o nedenle yazıyorum. Milan Kundera Gülünç bir hayal olsa da, kimsenin söylemediğini söylemek zorunda olduğumuz için yazdığımıza inanırız. Alain Robbe-Grillet Otuz beş yıldır roman yazıyorum. Hâlâ da nedenini bilmiyorum. Philippe Soupault Çünkü eğlendiriyor beni. Balzac Zengin ve ünlü olmak için. Carlos Fuentes Çünkü bu yapmayı bildiğim ender şeylerden biri. William Faulkner Hayatımı kazanmak için.
Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
“Ruhum sonunda patlayıp bilgece bağırdı bana: Neresi olursa olsun! Neresi olursa olsun! Yeter ki bu dünyanın dışında olsun!”
Sayfa 52 - Paris Sıkıntısı | BaudelaireKitabı okudu
Koşulsuz bir şekilde varlığını sunduğu insanları sevmemek elinde değildi. Bir çıkarı mı vardı? Pek sanmıyorum.
Sayfa 15 - Rene CrevelKitabı okudu
“nefret ettiğin şeylerle büküyorlar belini”
Sayfa 12 - Guillaume Apollinaire’e ÖvgüKitabı okudu
Her yaratıcı kişinin yabani bir yanı vardır ve gündelik hayattan, insanlardan kaçtığının farkedilmesinden rahatsız olur.
Sayfa 30 - James JoyceKitabı okudu
Reklam
“Bütün duyuları sonsuzca ve bilinçle bozup değiştirerek kendini görülmezi gören bir kâhin kılar şair.”
Sayfa 16 - Rimbaud’nun Georges Izambard’a yazdığı mektuptanKitabı okudu
Tehlikeyi sevdiği açıktı ve yalansız, palavrasız ama inançla “bütün duyuları bozmanın” peşindeydi.
Sayfa 16 - Rene CrevelKitabı okudu
Kaçık olduğu düşünülen insanlardan her zaman hoşlanmışımdır.
Sayfa 20 - Marcel ProustKitabı okudu
- " (…) Her sanatçının yabanî bir yanı vardır ve gündelik hayattan, insanlardan kaçtığının fark edilmesinden rahatsız olur..."
Sayfa 30 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Dünyanın dışında, neresi olursa... Baudelaire*
Sayfa 35 - YKYKitabı okudu
Unutmayacağım anılarımdan biri ünlü Fransız ozanı Philippe Soupault'yu Yaprak yönetim evinde ağırlamamızdır. Gerçekte böyle bir yönetim evi yoktu. Orhan Veli o zaman bir apartman bahçesindeki tek odalı bir evde oturuyordu. Odanın duvarları çatlak çatlaktı. Döşeme dayama bakımından yoksuldu. Tuvaleti yoktu diyebilirim. Bu yüzden ünlü Fransız ozanını biz lokantaya davet etmek istedik ama o razı olmamış buna, ille de Yaprakçıların yönetimine geleceğim diye tutturmuş. Odaya iki gün içinde badana vurdurduk, çatlakları elimizdeki Yaprak dergileriyle kapattık. Evlerimizden koltuklar, masa, kilimler, içki, yemek takımları getirdik. Hiç unutamam, şiir okuma sırası kendine geldiğinde Orhan Veli Soupault'dan yaptığı "Şakir efendi öldü/ dün/ gece/ Çerkeş'te/ Çerkes'te öldü gitti" çevirisini okudu. Biz gülüşmeye başlayınca, adam, ne oluyor gibilerden bakındı. Anlattık. Bir daha dinledi. "Tamam" dedi, "benim şiirim bu". Sonra ülkemizden ayrılırken, "Şiiri Türkiye'de buldum" diye demeç verdi gazetelere.
Sayfa 168Kitabı okudu
Tek istediği yalnız kalmaktı. Misafirlerine karşı kibar olmasına rağmen gitmelerini bekler gibiydi hep. Ama keşfettiği şeyleri paylaşmaktan hoşlanıyordu.
Sayfa 40 - Pierre Reverdy hakkındaKitabı okudu
Sanırım, onu kararlı bir tecride sürükleyen şey, tıpkı Reverdy’yi olduğu gibi, Dada ve Gerçeküstücülüktü. Acı çektiğini biliyordum. Bu üzücüydü.
Sayfa 45 - Blaise Cendrars hakkındaKitabı okudu
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.