Gabriel Garcia Marquez
Dostlarım beni daha çok sevsin diye.
İsaac Asimov
Hangi nedenle nefes alıyorsam o nedenle yazıyorum.
Milan Kundera
Gülünç bir hayal olsa da, kimsenin söylemediğini söylemek zorunda olduğumuz için yazdığımıza inanırız.
Alain Robbe-Grillet
Otuz beş yıldır roman yazıyorum. Hâlâ da nedenini bilmiyorum.
Philippe Soupault
Çünkü eğlendiriyor beni.
Balzac
Zengin ve ünlü olmak için.
Carlos Fuentes
Çünkü bu yapmayı bildiğim ender şeylerden biri.
William Faulkner
Hayatımı kazanmak için.
Unutamayacağım anılarımdan biri, ünlü Fransız ozanı Philippe Soupault'yu Yaprak yönetim evimizde ağırlamamızdır. Gerçekte böyle bir ev yoktu. Orhan Veli, o zaman, bir apartmanın bahçesindeki tek odalı bir evde oturuyordu. Odanın duvarları çatlak çatlaktı. Döşeme dayama bakımından yoksuldu. Tuvaleti yoktu diyebilirim. Bu yüzden biz, ünlü Fransız ozanını bir lokantaya davet etmek istedik. Ama o razı olmamış buna, ille de Yaprakçıların yönetim evine geleceğim diye tutturmuş. Odaya iki gün içinde badana vurduk, çatlakları elimizdeki Yaprak dergileriyle kapattık, evlerimizden koltuklar, masa, kilimler, içki-yemek takımları getirdik. Hiç unutamam, şiir okuma sırası kendine geldiğinde, Orhan Veli, Soupault'dan yaptığı "Şakir efendi öldü / dün / gece Çerkeş'te / Çerkeş'te öldü gitti" çevirisini okudu. Biz gülüşmeye başlayınca, adam ne oluyor gibilerden bakındı. Anlattık. Bir daha dinledi. "Tamam" dedi, "benim şiirim bu." Sonra ülkemizden ayrılırken, "şiiri Türkiye'de buldum" diye demeç verdi gazetelere.
Tek istediği yalnız kalmaktı. Misafirlerine karşı kibar olmasına rağmen gitmelerini bekler gibiydi hep. Ama keşfettiği şeyleri paylaşmaktan hoşlanıyordu.
Sonunda yordu seni bu yaşlı dünya
şöhret, defne yaprakları
elde etmek istediğin
ve hiç sahip olamadığın şeyler
asla sahip olmamamız gereken
ne senin ne de benim.
Unutmayacağım anılarımdan biri ünlü Fransız ozanı Philippe Soupault'yu Yaprak yönetim evinde ağırlamamızdır. Gerçekte böyle bir yönetim evi yoktu. Orhan Veli o zaman bir apartman bahçesindeki tek odalı bir evde oturuyordu. Odanın duvarları çatlak çatlaktı. Döşeme dayama bakımından yoksuldu. Tuvaleti yoktu diyebilirim. Bu yüzden ünlü Fransız ozanını biz lokantaya davet etmek istedik ama o razı olmamış buna, ille de Yaprakçıların yönetimine geleceğim diye tutturmuş. Odaya iki gün içinde badana vurdurduk, çatlakları elimizdeki Yaprak dergileriyle kapattık. Evlerimizden koltuklar, masa, kilimler, içki, yemek takımları getirdik. Hiç unutamam, şiir okuma sırası kendine geldiğinde Orhan Veli Soupault'dan yaptığı "Şakir efendi öldü/ dün/ gece/ Çerkeş'te/ Çerkes'te öldü gitti" çevirisini okudu. Biz gülüşmeye başlayınca, adam, ne oluyor gibilerden bakındı. Anlattık. Bir daha dinledi. "Tamam" dedi, "benim şiirim bu". Sonra ülkemizden ayrılırken, "Şiiri Türkiye'de buldum" diye demeç verdi gazetelere.