Bütün Türkiye’de hiçbir köyde beş sınıflı bir devlet okulu, hiçbir ilçede hastane, İstanbul dışındaki hiçbir ilde kız lisesi yoktu. Bebek ölüm oranı yüzde altmıştan fazlaydı. Eğitim uzmanları bugünkü hızla ancak 150 yılda köylere okul gidebileceğini hesaplamışlardı. Bin yıllık usullerle tarım yapılıyor, köylü kendi ihtiyacı kadar ürün yetiştiriyordu. Fazla ürünü olanlar pazara götüremiyorlardı. Çünkü ne yol vardı ne de taşıt. Büyük, modern çiftlikler yabancılarındı. Köylünün pek azı çiftçiydi, büyük bölümü topraksınız, ortakçıydı, ırgattı, yanaşmaydı. Ağır sanayi sıfır, orta sanayi çok zayıftı. Bütün Türkiye’de 300 kadar küçük sanayi kuruluşu vardı. Bunun da yalnızca yüzde 15’i Türklerindi, gerisi yabancıların. Türkiye’de milli sermaye yoktu.