Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ebrar Aslan(burç) Gitar,piyano çalmak(hobi) Voleybol Keloğlan:) 1(hayat aşkı) 10/10(okul ortamı) -100(aşk ile arası) Koyu kahve(göz) Siyah(saç) 1.70
Kuzey

Kuzey

@Tekbirdogruvar
·
01 Mart 19:14
Yeni bi akım başlatıyım sjsjskks Kuzey Terazi (burç) Uyumak (fav aktivite) Basketbol (fav spor) Caillou (fav cocukluk karakteri) Bok gibi (hayat akışı) 9/10 (okul ortamı) 1 (aşk ile arası) Mavi (gözü) Kumral oluyo galiba(saç) Kıvırcık(..) 1.78 Enes (agası)
piyano tuşları
... Yanyana olmasa da bazı tuşların sesleri birbirini çok güzel tamamlıyor.. Tıpkı yanyana olmasa da birbirini tamamlayan insanlar gibi... .
Reklam
Sürekli arkada konuşan birileri... Belirsizlikler... Piyano... Yapmak istediklerimiz... Rüzgar... Yapmamiz gerekenler... Baskı... Anlaşılamamak... Baş ağrısı... Ağlamak... Öyle işte....
Harika Çocuk Yasası
#HarikaÇocuklarYasası, #1948 yılında müzik alanında özel yetenekli çocuklar olan İdil Biret ve Suna Kan’ın yurt dışına devlet bursu ile gönderilip yetiştirilmeleri için özel olarak çıkarılan 5245 sayılı ile bu yasanın daha geniş kapsamlısı olan ve güzel sanatların her alanında özel yetenekli çocukların belirlenip devlet bursuyla yurt dışında eğitim görmelerine olanak veren 1956 tarihli 6660 sayılı yasanın kamuoyunda bilinen adıdır. “İdil Biret Yasası” veya “İdil-Suna Yasası” olarak da bilinir. Hâlen yürürlükte olan ancak işletilmeyen bir yasadır. * 5245 Sayılı Yasa * #MilliEğitimBakanı #HasanÂliYücel tarafından hazırlanan 5245 sayılı Harika Çocuklar Yasası, 7 Temmuz 1948’de, "İdil Biret ve Suna Kan’ın yabancı memleketlere müzik tahsiline gönderilmesine dair kanun” adıyla çıkarıldı. Kanunun çıkmasından iki buçuk yıl sonra yedi yaşındaki #İdilBiret (piyano) ve 12 yaşındaki #SunaKan (keman), yasadan yararlanarak Paris Konservatuarı’nda eğitim görmek üzere #Fransa’ya gönderildiler. Yasaya göre tüm masrafları 16 yaşına kadar devlet tarafından karşılanan ve anne-babaları da masrafları devlet tarafından karşılanmak üzere kendilerine refakat eden iki yetenekli çocuk, eğitimlerinin ardından dünyadaki saygın müzisyenler arasına katıldılar. * Yasadan Yararlananlar * #VerdaErman #SelmanAda #GülsinOnay #HüseyinSermet #FuatKent #AteşPars * KAYNAK (Bilginin tamamı için..) * tr.wikipedia.org/wiki/Harika_%C3... *
Hasan Ali Yücel
Hasan Ali Yücel
İsmail Hakkı Tonguç
İsmail Hakkı Tonguç
5 dakikada "Robert Schumann"
~8 Haziran 1810'da Almanya'nın Zwickau kentinde dünyaya geldi. ~Çocukluğu şair olma hayali ve babasının hikayelerini okuyarak geçti. Annesinin yönlendirmesiyle piyano dersleri almaya başladı. ~1826' da babasını kaybettikten sonra annesinin isteğiyle hukuk öğrenimi için Leipzig'e gitti fakat okulu bitirmedi. Bu sırada piyanoda virtüöz'lük seviyesine ulaştı. ~Eserlerinin en önemli kısımlarını 1832'ye kadar olan dönemde verdi. Fakat kısa süre sonra yaşadığı el sakatlığı nedeniyle çok sevdiği piyanodan ayrılmak zorunda kaldı. ~ Eleştirmenlik kariyeri böylece başlamış oldu. 1834'te kariyerinin en üst dönemine girdi ve bir müzik gazetesi çıkardı. (Neue Zeitschrift für Musik) ~Çağdaşlarını çokça tanımaya çalıştı. Eleştirilerinde zaman zaman "dalgın" ve "çılgın" anlamlarına gelen "Ehsebius" ve "Florestan" takma adlarını kullandı. ~En büyük aşkı büyük bir besteci olan Clara'dır. Pek çok zorluğa rağmen 1840' ta dünya evine girdiler. Evlendikten sonra Schumann, aşkını anlatmak için tam 140 şarkı besteledi. ~1850'de Düsseldorf müzik direktörlüğü yaptı ancak ruh sağlığının bozulmasından dolayı 4 yılın ardından mesleğini bırakmak zorunda kaldı. ~Hayattaki en büyük korkusu delirmek olan Schumann, 1854'te intihar girişiminde bulundu fakat başarısız oldu. Bu girişiminden sonra akıl hastanesine yatırıldı ve 29 Temmuz 1856'da orada öldü.
Piyanist, İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir hikâyeyi konu alıyor. Fransa, Birleşik Krallık, Almanya ve Polonya ortak yapımı bir film. Polonya'lı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman'ın anılarını anlattığı aynı isimli kitaptan sinemaya uyarlanan film. Önceden az da olsa piyano çalabilen Adrien, "Piyanist" filminde oynayabilmek için 6 hafta boyunca günde 4'er saat piyano dersi almak zorunda kalıyor ve kendi çalıyor. Yaklaşık 2 buçuk saatlik uzun metrajlı bir film. Filmin 46. dakikasında bir kitaptan alıntı yapılan şu sözler oldukça dikkatimi çekiyor. "Bizi yaralarsanız kanamaz mıyız? Gıdıklarsanız gülmez miyiz? Zehirlerseniz ölmez miyiz? Ve zulmederseniz öç almaz mıyız?"
William Shakespeare
William Shakespeare
Peki şuan zalim israil, onlara zulmetmeyen Filistin'li masum çocuk ve kadınlardan mı öç almaya çalışıyor? Film başarılı ama yahudileri masummuş gibi gösterme çabaları oldukça anlamsız. Belki bir yıl önce izleseydim farklı yorumlayabilirim. Şuan o bir avuç yahudi halkının çoğalarak dünyaya hükmedişini ve hiç bir kuvvetin yaptığı soykırıma dur demeyişini izlemek beni son derece rahatsız ediyor. İşte bunun için saatlerce ağlayabilirim.
Reklam
"Boş bir binada piyano çalan zombi..."
Bach'ın hüzünlü hayat öyküsünü ve sanatını hatırlattı
“Piyano çalmayı çok isterdim,” dedi donuk bir sesle. “Şimdi piyanoya oturur, kelimelerle ifade etmekte güçlük çektiğim bütün duygularımı, acılarımı tuşlara dökerdim. Bazen şiddetli, bazen yavaş basardım onlara. Kim bilir ne ince ayrıntıları vardır o dokunuşların? Kelimeleri daha önce öyle kötü yerlerde kullanıyoruz ki, kirletir diye korkuyoruz duygularımıza dokunursa. Seslerin başka türlü bir dokunulmazlığı var.”
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
Oğuz Atay
Oğuz Atay
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.