152 syf.
2/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Günümüz deneme kitaplarında sıkça görülen hatalardan biri.. Sadece bir veya birkaç kişinin okumasını öncelik edinerek yazmamak lazım. Sırf "tanıdığım insanlar okusun da nasıl edebi bir ruha sahip olduğumu görsün" zihniyetiyle yazılan kitaplar okura kendini belli ediyor çünkü. Bütün okura hitap etmek gerekli. Ayrıca kurgusuz yazmak, günlük gibi kendi hayatında yaşadıklarını kitap haline getirmek kitabı güçsüz kılıyor. Yazarların yazdıklarında yaşadıkları gölgeler arasında gizlenmektedir, ancak bu yaşanılanlar o gölgeler arasında gizlendiği sürece haz verir. Direkt olarak paylaşılması (tarihe adını yazdırmış güçlü bir isim değilsen) sıkıcı. Ben beğensem de beğenmesem de her kitabı okurum, alıntı çıkarmaya çalışırım, ama bu kitabın pek de beğenilecek bir yanını bulamadım ve alıntı dahi çıkartamadım.
Hüzünlü Bir Ponçik
Hüzünlü Bir PonçikÇağrı Taner · Hayykitap · 20171,547 okunma
152 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı okumadan (aslında belki önyargı) yapacağım olumsuz eleştirileri tahmin ediyordum. Sosyal medya ve popüler kültürün etkisiyle yazılmış bir kitap olduğunu tahmin ediyordum. Çağrı Taner Twitter' da severek takip ettiğim bir isim. Tweet'lerini seviyorum. Cümleler bütüne kavuşmadan çok şey ifade edebilir. Benim için ediyordu da. Ama onları
Hüzünlü Bir Ponçik
Hüzünlü Bir PonçikÇağrı Taner · Hayykitap · 20171,547 okunma
Reklam
152 syf.
1/10 puan verdi
Cidden boşa kağıt israfı..
Kitabın bir amacı yok, okumayın bence boş bir kitap. İnternet sözlerini birleştirmiş yazan kişi. Boşa kağıt israfı... Aslında Kitaptan güzel birçok alıntı yapabilirdim diyordum da, 1-2 tane güzel alıntı seçtim sadece. Ayrıca kitabın sonu çok belliydi. Daha değişik olabilirdi. Kısacası kitabı hiç beğenmedim, Boşu boşuna yazılmış bir kitap. Okumayın paraya yazık.
Hüzünlü Bir Ponçik
Hüzünlü Bir PonçikÇağrı Taner · Hayykitap · 20171,547 okunma
669 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Ah, hiç bir şeye aldırmıyorum artık. Kızacak ve sinirlenecek ömrüm mü kaldı sanki ? #alıntı Dostoyevski, romanının kahramanına kendi kişiliğinden pek çok şey koymuştur. Prens Mişkin'in anıları, aslında Dostoyevski'nin anılarıdır. Budala üzerinde çalışmaya başladığı Eylül 1867'de Dostoyevski alacaklılarından kaçmak için
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Ötüken Yayınları · 202125,4bin okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Lucy, hani Jason Thorn’un karısı Olive’in çılgın ev arkadaşı Lucy Meyer’i hatırlarsınız, işte O’nun hikayesini anlatıyor kitabımız. Karşısında da Olive ve Jason’ın komşusu Adam Connor var. Adam da, Jason gibi çook yakışıklı ve çoook ünlü bir film yıldızı. Kendisi gibi film yıldızı olan karısı Adeline’den boşanmış ve oğlu Aiden’in velayetini
Adam Connor’dan Nefret Etmek
Adam Connor’dan Nefret EtmekElla Maise · Yabancı Yayınları · 2023357 okunma
647 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yorumuma kalbimi bıraktığım alıntı ile başlamak istiyorum... "Demek buradasın. Seni arıyordum. "Bana baktığın zaman," dedi Rhys, " kim olduğum hakkında en ufak bir fikrinin olmadığını anladım. Ben senin rüyalarını görmüş olabilirdim ama sen benimkileri görmemiştin. Üstelik...insandın. O kadar genç, kırılgan, üstelik bana karşı o kadar ilgisizdin ki..." Diyor Gece Sarayı Lordu Rhysand.. Nasil da şahane satırlardır bunlar. Okurken her bir satıra kalbimi bıraktım. Ikinci kitabın muhteşemliğini resmen unutmuşum. Keşke, keşke hiç bitmeseydi. Ve iyi ki yeniden okumaya başlamışım. Tabi ponçik kalbim, Rhysand aşkıyla kavrulurken benimle aynı fikirde olmayabilir ama ben yinede iyi ki diyorum. Rhysand, Feyre, Cassian, Azriel ve Mor okuyup sevilecek tek gerçek ekip sizlersiniz. Neyse gideyim de üçüncü kitaba başlayıp işkenceme kaldığım yerden devam edeyim. Sizlerde lütfen rica ediyorum. Seriyi alın OKUYUN ve OKUTUN KitapRüyasından Sevgilerle
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20203,029 okunma
Reklam