Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Popülistler muhafelette oldukları sürece veya kamuoyu yoklamalarının gerçek halkın görüşlerini yansıtmadığını iddia ettikleri durumlar sonrasında, her zaman, seçim kazanarak bulundukları makamlara gelmiş yöneticilerin varoluşsal olarak karşısında yer alan, "dışardaki ", harekete geçmemiş halka başvuracaklardır.
Keza sadece belirli bir kısım halk, kanunların koruyucu­luğunun tadını tam anlamıyla çıkarır. Halka dahil olmayan­lara ya da aktif bir şekilde halka karşı çalıştığından şüphe duyulabileceklere sert davranılmalıdır. ("arkadaşlarım için her şey, düşmanlarım için kanunlar" diyen "ayrıcalıklı hu­kuk" görüşüdür).
Reklam
1929 dünya krizi faşist rejimlerin iktidara gelmesine, ya da -zaten iktidarda iseler- güçlenmesine yol açmıştı. Şimdi de kafaları şu soru meşgul ediyor: Bir türlü baş edilemeyen 2008 krizi de acaba sonunda benzer sonuçlar doğuracak mı? Batı' da bugün muhalefette olan ve şimdilik daha çok kaldırımları aşındıran faşist hareketler, yoksa yakında
populizm tuzağına yakalananlar , verdiği kadar almadığı sistemi arzu etmemektedir.
Popülist anayasalar, iktidara gelme­ leri halinde popülist olmayanların gücünü sınırlamak için tasarlanmıştır.
Şimdi soru şu: Nasıl oldu da Katar gibi Kıbrıs büyüklüğünde bir yarımada, son yirmi yıl içinde Ortadoğu ve dünya dengelerini tehdit edici bir güce kavuştu? Bu gücü sağlayan elbette orada yaşayan (ve büyük çoğunluğu köle gibi çalışan yabancı işçilerden oluşan) insanların özel yetenekleri değildi. Bu gücü yeraltından çıkarılan zenginlikler
Reklam
Yavuz Sultan Selim ne kadar Eş’arî getirdi?
Yavuz Sultan Selim Han’ın Mısır’ın fethinden dönerken yanında Eş’arî âlimlerle İstanbul’a geldiği anlatılıyor. Uydurulan bu vaka, Osmanlının Eş’arîleştiği ve böylece de bilimin durduğu iddiası için delil olarak kullanılıyor. Tabii ki bu da işin bir başka garabeti. Biz buna mantıkta “arabayı atın önüne koşmak” diyoruz... Güzel bir
Seçkin karşıtı olmanın yanı sıra popülistler her zaman ço­ğulculuk karşıtıdır. Popülistler sadece ve sadece kendilerinin halkı temsil ettiğini iddia eder.
Bir değere meşruiyet atfedilmesinin en güçlü adımı, onu evrensel kılmaktır.
“İslam dünyası toplumlarının son birkaç yüzyılı çok etkili uyuşturucuya maruz kalarak geçirdiklerini, bu uyuşturucuları halen almaya devam ettiklerini görüyoruz. Bu uyuşturuculardan birincisi politik popülizm, ikincisi dini popülizmdir.”
Sayfa 307Kitabı okudu
1.000 öğeden 851 ile 860 arasındakiler gösteriliyor.