Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
..Çünkü aşk suça iter seveni ( Shakespeare )
Merhaba, kitapla ilgili düşüncelerime başlamadan önce bunun bir İNCELEME DEĞİL ( çünkü bu yetkinlikte olduğumu düşünmüyorum ) kitaba dair hislerimi, düşüncelerimi açıklayacak bir yazı olduğunu belirtmek isterim. Çünkü inceleme bence daha başka bir kavram.
Kitabın ilk sayfasında kulelerden birinin karanlık bir köşesinde duvara kazınmış şu
YETO CİDDEN YETO
KÜÇÜK DAĞLARI BEN YARATTIMCI ERKEKLER KAPATILSIN TŞK.
Birbirinden leş erkek karakterlerin olduğu fantastik dünyaya hoş geldiniz, arkanıza bile bakmadan bu seriden kaçabilirsiniz. Bana daha sonra teşekkür edersiniz.
Kitap ilk yarıya kadar buga girmiş gibiydi sürekli kendini tekrarlayan olaylarla karşılaştım. Yazar da bunu nasıl değiştirebilirim demiş ve Yasak Elma dizisinden de karmaşık bir olay örgüsü çıkarmış.
Kitap aynı şu şekildeydi: Okuyorsunuz ve diyorsunuz ki, "aaa bu böyle miydi?" sonra yazar şöyle diyor "hihihihhi kandırdım aslında böyle." Siz ikna oluyorsunuz sonra yüz sayfa daha okuyorsunuz "ohaaa bu da değilmiş aslında böyleymiş." diyorsunuz. İki yüz sayfa sonra yazar tekrardan "hihihihi yine kandırdım seni slk şy" diyor... Kitabı, beynimi kullanmayı bırakarak okumaya devam ettim yoksa kitap bitmez arkadaşlar.
Adım lazım olmayan erkek karakterlere gelince (evet sadece bir tane değil, bir sürü) hepinizin ABV. Kadını aşağılayan o kadar çok cümle vardı ki okurken tansiyonum düşüyordu.
Mac'in kitapta öpüşmediği tek erkek, gergedan boynuzlu adam. Açıkcası Hint dizilerinden daha karmaşık olan insan ilişkilerini okurken başım döndü.
PS: Seri bitti. Gençleştim resmen bu kadar mı fark eder. Terapi paramı karşıla Karen!
"Eğer sana çizgili bir kağıt verirlerse sen öteki türlü yaz."
"Bu inceleme spoiler içerir."
Yılını hatırlamamakla birlikte en az 10 yıl kadar önce İzmir’de DESEM sinemasında 1966 yapımı Fahrenheit451’i izlememle birlikte başlar Ray Bradbury ile tanışıklığım. O zamandan aklımda kalanlar, filmden ne kadar etkilendiğim, 1966 yılında böyle bir bilimkurguyu o günün teknolojisi ile ne güzel çektikleri,
Rahatlık başa bela mı?
Herkese merhabalar, bugün bir cesaret inceleme yazmaya karar verdim. Aslında bu kitap İthaki Yayınları BK serisinden okuduğum 52. kitap ve ben bu seriyi çok sevmeme rağmen inceleme yapacak kadar yeterli görmüyordum kendimi. Ama nereden estiyse bu kitaba bir inceleme yazmak istedim. Umarım sonu fiyasko olmaz. Neyse hadi başlayalım bakalım.
PS.
