Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nida

462 syf.
10/10 puan verdi
·
53 günde okudu
Beden Kayıt Tutar
Beden Kayıt TutarBessel A. van der Kolk
8.9/10 · 1.479 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Payel Freud külliyatı takip edilip okunulduğunda oldukça anlaşılır olacak bu eserde Freud'un ve Breuer'in histeri üzerine çalışmaları ve görüşleri yer alıyor. Bu iki ismin görüşlerinin yanı sıra alanda çalışan Charcot gibi birçok isimden de bahsediliyor. Hem o dönem için akademik bir derleme hem de histeri üzerine özellikle Freud'un düşüncelerini okumak adına önemli bir eserdir. Freud'un kullandığı teknikleri, özellikle hipnoz odaklı ya da alna basınç ile olanlar, biraz geri planda tutup kuramsal açıklamalarına yoğunlaşırsak günümüzdeki DSM kitabında geçen Travma Sonrası Stres Bozukluğu'na dair birçok şey okuyor oluruz. Okuyucu için gerek zedelenmenin nasıl koşullarda olabileceğine gerekse kullanılan savunma mekanizmlarına ilişkin verdiği bilgileri dikkatli takip etmek çok şey kazandırır. Anlatılan vakalar ve üzerine yapılan tartışmalar günümüz okuru için de oldukça kıymetli. Başta hipnoz olmak üzere teknik açıdan birçok şey değişecektir ama zedelenme anlamında ifade ettikleri, bedendeki zedelenmeye bağlı tepkiler günümüzde de konuştuğumuz şeylerdir. Son olarak dikkatimi çeken anksiyete ve nevroz üzerine de birçok ayrıma gittiği, histeriyi bunlardan ayıran ya da bunlarla iç içe kılan şeylerin ayrımını yaptığı noktalar üzerine tekrar tekrar durulmalı diye düşünüyorum. Okuyucular öncesinde külliyata göre okunulacak kitaplardan başlarsa anlaşılması ve takibi daha kolay olacaktır. İyi çalışmalar şimdiden.
Histeri Üzerine Çalışmalar
Histeri Üzerine ÇalışmalarSigmund Freud · Payel Yayınları · 201391 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
nida

nida

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes
8.9/10 · 15,2bin okunma
728 syf.
10/10 puan verdi
·
50 günde okudu
Modern Türkiye'nin Doğuşu
Toplumu anlamak için geçmişten bağımsız bir bakış açısı geliştiremeyeceğimi fark ettim. Bu sebeple hem siyasi hem ekonomik birçok gelişmenin nasıl, ne şekillerle gerçekleştiğini ele alan, objektif bir bakış açısıyla yazılmış olan bu eseri okumaya karar verdim. Özellikle yabancı bir tarihçinin yazması benim için daha cezbedici bir noktadaydı.
Modern Türkiye'nin Doğuşu
Modern Türkiye'nin DoğuşuBernard Lewis · Arkadaş Yayınları · 2021938 okunma
Reklam
Uygarlık
Batılılaşma taraftarlarının ılımlı kanadı ise ılımlı İslamcılardan farklıydı. Onlar meselenin içeriğinden ziyade atmosferi ve vurgusu üzerinde farklılık gösteriyorlardı. Önde gelen sözcülerinden biri olan Celal Nuri [İleri] (1877-1939) demiştir ki, uygarlık teknik ve gerçek olmak üzere iki çeşittir. Batı dünyası teknik uygarlığın zirvesine ulaşmış, ancak gerçek uygarlığı asla başaramamış ve başaramayacaktır. Teknik uygarlık bir ülkeden diğerine nakledilebilir ve alınabilir; gerçek uygarlık ise alınamaz ve Osmanlı reformcuları işte bu ikisini karıştırarak büyük bir hata yapmıştır. Ödünç aldıkları şeyleri teknik meselelerle sınırlandırmak yerine batıyı aslında İslam'ın üstün olduğu bir alanda taklit etmeye çalışmışlardır.
Sayfa 318Kitabı okudu
Namık Kemal
Namık Kemal Türkiye'de iki düşüncenin en önemli temsilcisi olarak tanınır: Hürriyet ve vatan. Kaleme aldığı uzun yazı dizileri, makaleler, romanlar, oyunlar ve şiirlerinde, Müslüman Türk okuruna Fransız Devrimi'nin bu iki karakteristik düşüncesini sunmuş ve bunu Müslüman geleneklerine ve davranış tarzına uyarlayarak yapabilmiştir. ... Avrupa'dan küçümseyen gözlerle bakanlara karşı İslamî değerleri ön plana çıkardı ve İslamiyet'in başarılarını savundu. Hatta Osmanlıların önderliğinde bir İslam birliği (Pan-İslam) fikrini ileri sürdü. Modern uygarlığın gereklerini kabul edip, uyarlanacak, Asya ve Afrika'ya yayılacak ve böylece Avrupa'nınkine karşı doğulu bir güç dengesi kurulmuş olacaktı.
Sayfa 195Kitabı okudu
İslamiyet'in doğuşundan Avrupalıların bölgeye gelişine kadar İslam dünyasının tam kalbinde bir imparatorluk kuran tek kâfir istilacı grup Moğollardı. Moğol savaş yöntemleri, Moğol kanunları ve âdetleri kadar Moğol giyim tarzı da, Mısır gibi ülkelerde bile bir süre için taklit edilip benimsendi. Üstelik Mısır, Moğol kılıcının ulaşamadığı bir bölgedeydi. Moğolların güç kaybetmelerinin ardından bu etkiler de azaldı ve sonunda tamamen kayboldu. Eskinin Müslüman âdetleri bir kez daha baş tacı edildi. Bu, Avrupa'nın güç ve itibarının III. Selim ve II. Mahmud üzerinde yarattığı etkinin şiddetini göstermektedir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Sıklıkla olduğu gibi, tek adam yönetimine dayanan bir toplumda aykırı düşüncelerin ilk ortaya çıkışı önce reddediş ve şiddetli bir kötülemeyle bilinir. Olumlu tepkiler ise düzensiz ve ürkektir. Özellikle İslam toplumlarında bunlar kutsanmış bir geçmişe dönüşün geleneksel kılığını üstlenir. Yeni fikirlerin harekete geçişini gösteren kanıtlar belli belirsizdir, ama yine de vardır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Osmanlı Türkleri ise kendilerini İslam'la özdeşleştirerek, muhtemelen bir başka Müslüman halktan çok daha büyük ölçüde kimliklerini İslamiyet'e yoğurmuşlardı. Şurası gerçekten ilginçtir ki, Türkiye'de Türk kelimesi neredeyse hiç kullanılmazken, Avrupa'da bu kelime Müslümanlıkla eşanlamlı hâle gelmişti ve Müslümanlığı seçmiş bir Batılı için -ister Fas'ta ister Isfahan'da olsun- "Türk oldu" ifadesinin kullanılması adettendi.
Reklam
214 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Daimi "Yaban"
Türk aydını, entelektüeli, olan Ahmet Celal'in bir Anadolu köyüne yerleşmeye karar vermesiyle cepheden arkadaşı Mehmet Ali ile yolculuğu başlar. Köyde kendisini bulacağını, artık eskisi gibi derin düşüncelere dalmayacağını ve aidiyet hissine ulaşacağını düşünürken bir öteki olması, "yaban" olmasını işliyor bu roman... Başlarda bir savaş
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,5bin okunma
137 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.