"Demokratik ilkeler, liderliğin bütün kademelerde seçimli olmasını, sık sık yenilenmesini, kolektif nitelik taşımasını ve zayıf bir otoriteye sahip bulunmasını gerektirir. Bu şekilde örgütlenmiş olan bir parti ise, siyaset mücadelesi için gerekli silahlara sahip değildir. Liderler, doğal olarak iktidarlarını koruma ve artırma eğiliminde olduklarından, üyeler ise, bu eğilimi engellemek şöyle dursun, tersine liderleri putlaştırmak suretiyle, onu büsbütün güçlendirdiklerinden, iş daha kolaylaşmış olur. Bütün insan grupları gibi, partiler de tutucudur; evrim kendilerini değişmeye zorlasa bile, kolay kolay yapılarını değiştirmezler."
Sık sık rastlanan «büyük aşk» diye anlatılan (çokluk
film ve romanlara konu olan) bir yalancı sevgi biçimi
de putlaştırıcı sevgidir. Eğer kişi kendi güçlerinin
üretici bir biçimde dışarı taşmasıyla bir özdeşlik,
bir Benlik duyacak düzeye gelmemişse, sevdiği kişiyi
«putlaştırmak» ister. Kendi göçlerine yabancılaşmış
ve onları sevdiği kişide arar, ona tapar, onu tüm mutluluğun,
ışığın, sevginin kaynağı olarak görür. Su süreçte
kendini tüm güçlerinden yoksun bırakır, sevdiği
kişide kendisini bulacağı yerde onda kendini yitirir.
Hiç bir put kendisine tapan kişiye kendinden beklenenleri
veremeyeceği için gecen zamanla birlikte düş kırıklıkları
başlar ve çare olarak yeni bir put aranmaya
başlanır. Bu tür patlaştırıcı sevgide özellik, sevginin
birden doğması ve ilk anlarında çok şiddetli olmasıdır.
Pullaştırıcı sevgiler gerçek büyük sevgilermiş gibi tanımlanırlar,
oysa bîr yandan sevginin yoğunluk ve şiddetinin
derinliğini ifade ederken diğer yandan puta tapanın
açlığını ve umutsuzluğunu gösterir, İki kişinin
birbirlerine karşılıklı taptıklarımn ender görülen birşey
olmadığım söylemeye gerek yok, Bazı hallerde
bu tutum uç noktaya vararak iki kişilik çılgınlık halini
alır.