Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dostoyevski İnsanı

Sabitlenmiş gönderi
Dostoyevski’nin ideali şudur: Olmadığı gibi olmak. Hissetmediği gibi hissetmek. Düşünmediği gibi düşünmek. Yaşamadığı gibi yaşamak.
Reklam
472 syf.
7/10 puan verdi
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç
8.6/10 · 7,2bin okunma
Unutmak elimizde değildi. Karar verip unutamıyordu insan. Affedemediği gibi. Affetmek de elimizde değildi.
Sayfa 459

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat biz olmasak da devam edeceğini her fırsatta yüzümüze vuruyordu.
Sayfa 340
Reklam
Aşk bütün bir resme anlam vermeye yeter mi? Hem anlam dediğimiz şey ne ki?
Sayfa 287
Duygular andır, gelir geçer. İnsansak eğer, bir duygudan bir duyguya geçeriz. Her birinde sonsuza kadar kalacağımızı sanırız.
Sayfa 281
Duygular andır, geçer. Duyguları yaşarken sanıyoruz ki budur işte her şey. Hayat, ölüm, varlık, anlam hepsi bu andır, bu anın içindedir. Ama geçiyor. Duygu dediğimiz şey, benliğimizin bir yerlerinde belirip kaybolan bir şeyler işte. Geliyor, geçiyor, ama çok ağrı yapıyor.
Sayfa 280
Ölümün bir an değil, bir süreç olduğunu düşündüm. Ömür bir dalgaydı, uzaklardan gelip sonunda kıyıya vuran. Ölüm bir süreçti, dalganın anbean kıyıdan çekildiği.
Sayfa 252
Günah da her şey gibi unutulabilen bir şeydi. Ayrıca zaman vicdanın ağrı kesicisiydi. Zaman ağrıyı acayip hafifletiyordu. Sonra bir an geliyor, insan, sona eren migren krizinin ardından pırıl pırıl uyanır gibi, yükünden tümüyle kurtuluyordu.
Sayfa 235
Reklam
Yarın dediğimiz şey ısrarla yüründüğünde illaki varılacak ferah bir düzlük değilmiş. Yaşamak, ağzında tuttuğu kendi kuyruğunun peşinde koşan bir köpek olmakmış. Zaten dünya da yuvarlakmış, başladığı yere dönmek eşyanın tabiatıymış.
Sayfa 186
Yaşamak bir denge meselesidir. Birine aşırı bağlanmak dengesizliktir.
Sayfa 185
Bütün camları açtım. Serin hava bir anlığına içimi tazeledi. Bir anlığına. Umut bu işte. Sadece bir an. Taze havanın yüzümüze çarptığı o kısacık an. Böylece yaşamaya devam ederiz ancak, beklenmedik anlarda yüzümüze taze bir havanın çarpmasıyla.
Sayfa 178
"Beni bırakıp gitmeseydin, belki unuturdum seni," dedim. "Unutabilirsin sanmıştım," dedi. "Ayrılmalıydık Ali. Kendiliğinden bitmeliydi aşkımız. Hani korlar yanıp geçer ya, öyle. Aşkım daha alev alevken, beni öylece bir başıma bırakıp gitmemeliydin." "Yıllarım seni bırakıp gittiğim için pişmanlıkla geçti," dedi.
Sayfa 60
Birini bir zamanlar sevmiş olmak insanın içinde iz bırakıyordu. İnsan o kişiyi artık sevmese bile iz kalan yer acıyordu.
Sayfa 31
Sevginin kesintisiz bir şey olduğuna inanmıyordum. Sevgi doğuyordu. Sonra bir gün ölüyordu. Ölünce hiç doğmamış gibi oluyordu.
Sayfa 18
3.036 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.