Uzun üniversite tahsili gözüne kendisini yoksulluğa sürükleyecek, hüzünlü, bitmez tükenmez, yorucu bir tünel gibi görünüyor; bu eğitim ailesine pahalıya mal olacağı gibi, kendisini de onlara bağımlı kılacak. Bütün çocukluğu boyunca işittiği, ders çalışa çalışa “kafa patlatıp” da ne olacaksın lafları, onların tabiriyle “çıkmaz ayın son perşembesi” okula giden bütün bu insanlar arasında “üstün kabiliyetli” olmanın tuhaflığı sonunda kızı alt etmiş gibi, üniversite eğitimi umduğu mutluluk kaynağı olmaktan çıkıyor.
Bir gün olur senin de düşerse elinden nar
Aşk bir gün seni de alır bir yerden bir yere koyar
Ne zaman ki kaplar gönül mülkünü kar
Çağır o zaman, anlatırım sana,
bir ömürden nasıl döne döne geçer turnalar.