Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ser-azad

Sabitlenmiş gönderi
SONRALARI benim de ölümüm gelip çatacak bir gün ışık dalgalarıyla parıldayan bir baharda uzak ve dumanlı bir kışta ya da feryat figandan arınmış bir hazanda benim de ölümüm gelip çatacak bir gün bu acı tatlı günlerin birinde diğer günler gibi bomboş bir günde dünlerin ve bugünlerin gölgesinde
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
ve siz ey ortalığı vâveylaya veren kuşlar, özgürsünüz.
312 syf.
·
Puan vermedi
·
294 günde okudu
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad
8.6/10 · 1.635 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
KUŞ ÖLÜMLÜDÜR içim sıkılıyor içim sıkılıyor avluya çıkıyorum ve parmaklarımı gecenin gergin teninde gezdiriyorum hiç ışık yok hiç ışık yok kimse güneşle tanıştırmayacak beni kimse serçelerin şölenine götürmeyecek beni uçmayı anımsa kuş ölümlüdür.
yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum ben bunca elin boşunalığını düşünmekten bunca yüzün yabancılaşmasından korkuyorum
Reklam
hüzünlü, küçük bir peri tanıyorum ben okyanusta yaşayan ve yüreğini ahşap neyinde usul usul çalan hüzünlü, küçük bir peri geceleri bir buseyle ölen gün ağarırken bir buseyle yeniden doğacak olan
ellerimi bahçeye dikiyorum yeşereceğim biliyorum, biliyorum, biliyorum ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın arasına yumurtlayacaklar
ah! bana düşen budur bana düşen budur bana düşen bir perdenin asılışının benden aldığı gökyüzüdür bana düşen terk edilmiş bir merdivenden inmek ve yalnızlık içinde çürüyen bir şeye ulaşmaktır bana düşen hatıralar bahçesinde hüzünle dolaşmaktır ve "ellerini seviyorum" diyen sesin kederinde ölmektir
tüm varlığım karanlık bir âyettir benim seni kendinde tekrarlayarak yeşermenin ve çiceklenmenin sonsuz gündoğumuna götürecek. ben bu âyette senin için âh çektim, âh! ben bu âyetle ağaçla ve suyla ve ateşle birleştirdim seni
acaba zamanı gelmedi mi bu küçük pencerenin ardına kadar açıl açıl açılmasının ve gökyüzünün yağmasının ve bir adamın kendi cenazesinde gözyaşı dökerek namaz kılmasının?
Reklam
yazık ölüyüm ben ve gece hâlâ o anlamsız gecenin devamı sanki
haklısınız ben ölümümden sonra aynaya bakmaya yeltenmedim hiç ve o kadar ölüyüm ki ölümden başka hiçbir şey kanıtlayamaz varlığımı
bir sey söylemeli bir şey söylemeli tan vakti, titreşen anlarda ki evren, buluğa erme hissiyle birden birleşiverir belirsiz bir şeyle yürekten istiyorum bir isyana kapılmayı yürekten istiyorum o koca buluttan yağmayı yürekten istiyorum hayır, hayır, hayır, hayır demeyi
ölülerin bakışları gibi sabit bakışlarla bir sigara dumanına dalıp gidilebilirdi saatler boyu. dalıp gidilebilirdi bir fincanın şekline halıdaki solmuş çiçeğe duvardaki hayali çizgiye
normal insanlar, bu kadar kötü hissetmeyi hayal bile edemediklerini, muhtemelen ölmek isteyeceklerini söylerlerdi. bunun ölmek istemekle alakalı olmadığını açıklamaya çalışmadım. daha çok yaşamıyor olman gerektiğini düşünmekle, yorgunluğu iliklerinde hissetmekle ve bu yorgunlukla gelen aşırı derecede korkuyla bir ilgisi vardı. yaşamanın doğal olmayan gerçeğiyse önünde sonunda bir şeyleri onarmak zorunda olmaktı.
yok olma korkusuna öylesine bulaşmıştır ki kederli aşkım titrer bütün hayatım. sana baktığımda, bir pencereden yaprak dolu tek ağacıma güzün sarı sıcağında bakar gibiyim. suyun bulanık akışında bir surete dalar gibiyim gece ve gündüz gece ve gündüz gece ve gündüz
Sayfa 201Kitabı okudu
460 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.