Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rabia

rabia
@rabiayildiz0
Hemşirelik
11 Kasım 2001
13 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Gönülde bir garip durum vardır ki, sevmekten aldığı fayda sevilmekten gördüğü en küçük bir nişaneyle boy ölçüşemezdi.
Reklam
Dünyanın ne türlü bir üzüntü kapısı olduğu bilinir. İnsanın ne kadar zayıf bir yaratık olduğunu da anlatmaya gerek yok.
Bu üzüntü dünyasında kim vardır ki bir gece yalnız kalsın, bir endişeden dolayı uykusunu kaybetsin de o durumda cihanı, nefsini, hareketlerini, geçmişte yaptıklarını düşündüğünde milletimizin en büyük edibi, en büyük bilgesi olan bir kişiyi muhatap alarak "Heyhat!.. Sözün tamamen doğruymuş. 'Aleme geldiğime ben de pişman oldum' " demesin!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilmem gecenin durumuna hiç dikkat buyurulmuş mudur? Bir kere yeryüzüne o karanlık çöker, bir kere odanın kapısı, penceresi kapanır da yalnızlığın vahşeti düşünceyi ve kalbi istila etti mi dünya ile yokluğun hiç farkı kalmaz. Ne tarafa bakılsa göz hiçbir şeyi görmez, ses işitilmez, dostlar ve yabancılar görünmez.
%53 (73/136)
İntibah
İntibahNamık Kemal
7.8/10 · 39,3bin okunma
Reklam
İnsan her adımını mezardan uzaklaştırmak için atar, yine her adımda mezara bir adım daha yaklaşır. (Nitekim her nefesini hayatını uzatmak için alır. Yine her nefeste hayatından bir nefeslik zaman azalır.)
Gözlerini ölülere ağlaya ağlaya ve dirileri görmeyecek bir duruma getirmenin dünyada olanlara zararlı, ahirettekilere yararsız olduğunu bilirdi.
İnsan uygarlık dünyasının lezzetlerine ne kadar alışık olsa da yine arada sırada ilk hali olan kırlarda oturma eğilimini bütün bütün aklından çıkaramıyor. Şimdi gurup zamanı bir su başında, bir çimenlikte, bir ağaç altında oturup da doğanın o yüce hüznünü seyretmek şehirlerin, evlerin hangi eğlencesine tercih olunmaz? Ara sıra beldelerin o iğrenç havasından, uygunsuz manzarasından kaçar; rüzgarın, çiçeklerin gözeneklerinden henüz kurtulmuş parçalarıyla soluk almayı nasıl olur da gönül istemez? Kırların birbirine benzemez nice yüz bin renk ve şekillerine dalmayı hangi bakış vardır arzu etmez?
429 syf.
·
Puan vermedi
·
130 günde okudu
Sefiller
SefillerVictor Hugo
9.3/10 · 87,2bin okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Uzun zamandır okumak istiyordum, sonunda okudum ve fiziksel anlamda çocuğu doyurmanın yeterli olmadığını duygusal anlamda da doyurulması gerektiğini, aksi durumda küçük-büyük bir sürü sorunla karşı karşıya kalındığından bahsediyor. Açıkçası kendimi tanımak için okumaya başladım ve kitap bize kendimizi tanıyıp sorunlarımızı belirleyip yapmamız gerekenlerden bahsetmiş. Birçok noktada rehber olabilecek kitap. Altını üstünü çizip yanına notlar alıp içerisindeki tabloları kullanıp kendi kendimize büyük yardımlarda bulunabiliriz. İçinde boşluk hissi olan, duygusal olarak ihmal edildiğini düşünenler için destek olabilir.
Boşluk Hissi
Boşluk HissiJonice Webb · Sola Unitas Yayınları · 20212,628 okunma
Toplumumuzda duyguya hak ettiği değer tam anlamıyla verilmez. Çoğu zaman duygular bir detay olarak görülür. Genellikle aşırı hassas’, aşırı duygusal’, ‘aşırı romantik’ gibi kelimeler kullanılır. Duygu; çocukça, feminen ya da zayıf bir şey gibi düşünülür. Zeki insanların duygusal, duygusal insanların da zeki olmadığını düşünmeye eğilimliyizdir. Gerçek şu ki en zeki insanlar, düşünmelerine yardımcı olması için düşüncelerini de duygularını yönetmek için kullanan kişilerdir. Buradaki anahtar noktaysa duyguyu sağlıklı bir şekilde dengelemekten geçer.
Sayfa 169Kitabı okudu
Duygusal ihmal, bir nehir havzasındaki sel suları gibi yavaş yavaş bir insanın varoluşunun temelini aşındırır. O insanın enerjisini, motivasyonunu, özsaygısını ve hayat akışını elinden alır.
Sayfa 161Kitabı okudu
Sevgiden, ilgiden ve yardımdan uzun süre uzak kalan bir çocuk da sertleşir, duvar örer, duygusal besin alıp verme konusunda sıkıntılar yaşar.
Sayfa 137Kitabı okudu
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.