Yazarımız diyor ki: “Bir film düşün. İlk sahne sıradan bir olayla başlar. Film ilerledikçe gelişmelere inanamazsın. Dehşete kapılırsın. Film biter. Etkisinden kurtulamazsın. Korkarsın.”
Bende diyorum ki: “Filmin size tanıdık olduğunu ve gerileceğinizi, korkacağınızı bilmenize rağmen Pandora’nın kutusunu aralama dürtüsünün size hâkim geldiğini
kürt edebiyatı denilince "mehmed uzun" dışında kimse kürtçe yazmadı sananlar ve kürt edebiyatı denilince akıllarına "ahmed arif" ile "yaşar kemal" gelenlere umarım birazcık da olsa faydası olur bu listenin.
ayrıca bir türk olarak söylemek gerekirse 1000 yıldır beraber yaşadığımız bir ırkın edebiyatını bilmemek