Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
1. Görmedin mi nasıl yaptı Rabbin, (Kâbe’yi yıkmaya gelen) fil sahiplerini (Ebrehe ve ordusunu)? 2. Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? 3. Onların üzerine sürüler halinde kuşlar gönderdi. 4. (Bunlar) onlara pişkin sert çamurdan (dolu gibi) taşlar atıyor(lar)dı. 5. Derken (Allah) onları (Ebrehe ve ordusunu), yenmiş (delik deşik olmuş) ekin yaprağı gibi yapıverdi. (Bu sûre, insanları orada toplamak için San’a (Yemen)’de bir kilise yaptıran ve gururlu zorba bir tavırla ve siyâsî üstünlüğüne güvenerek İslâm’ın kutsal bir sembolü olan Kâbe’yi yıkmaya niyetlenen Habeşistan vâlisi Ebrehe ve ordusunun hâlini konu edinmiştir. Hem de bütün zamanlarda geçerli, aynı mevki ve konumdaki kutsal düşmanlarına bir uyarı niteliği taşımaktadır. Burada, Ebrehe benzeri kimselerin otorite güç ve servetine güvenerek, İslâm’ın kutsal değerlerine saldırma veya onlarla mücadele etme planları hazırlamalarına karşı, bütün zamanlara yönelik, mühim bir uyarı vardır.)
Sayfa 601 - Fîl/1-5Kitabı okuyor
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
1. (Resûlüm!) Senin (Kalbine dayanıklılık ve ferahlık vermek ve hikmetle doldurmak için) göğsünü açıp genişletmedik mi? 2-3. Sırtına ağır gelmiş (belini bükmüş) olan yükünü senden indir(ip hafiflet)medik mi? 4. Senin namını da (dünya ve âhirette) yükseltmedik mi? 5. Muhakkak güçlükle beraber bir kolaylık vardır. 6. Gerçekten (yine) o (geçen) güçlükle beraber bir kolaylık (daha) vardır.[1] 7. O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın zaman, hemen (başka bir işe/ibadete) koyul. 8. Ve (her işinde) ancak Rabbine rağbet et (O’na sarıl ve O’ndan iste). [1] Güçlükler, mârife kelime olduğundan, iki güçlük bir güçlük durumunda olup kolaylıklar da nekre olduğundan ayrı ayrı kolaylığı ifade eder. Böylece bir güçlüğe iki kolaylık var demektir. Zorluğun arkasından kolaylığın pek çabuk geleceğini belirtmek için de “ma’a” kelimesi kullanılmıştır.
Sayfa 596 - İnşirâh/1-8Kitabı okuyor
Reklam
Fatiha
Bismillahirrahmânirrahîm: “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” anlamına gelir. Hamd ise “şükür” demektir. Surenin devamında geçen bir kavram bulunmaktadır. Bugünkü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tercümesinde bu kavram aşağıda sizlerin de görmüş olduğunuz gibi “hesap ve ceza gününün maliki (sahibi)” olarak aktarılmıştır. Ancak bu ne yazık ki
Şifa Ayetleri
İkaz: Şifâ âyetleri her seferinde (6) şifa ayetinin tamamını okumak şartı ile sabah ve akşam yedişer defa okunacaktır Türkçe Anlamları: Kovulmuş şeytânın şerrinden Allâh’a sığınıyorum. Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla. Mü’minlerin kalblerini ferâhlatsın. (Tevbe s., Âyet: 14) Gönüllerde olan dertlere, bir şifâdır. (Yûnus s., Âyet: 57) Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar. Onda insânlar için bir şifâ vardır. (Nahl s., Âyet: 69) Biz Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki O, Mü’minler için şifâ ve rahmettir. (İsrâ s., Âyet: 82) Hastalandığım zaman O, bana şifâ verendir. (Şu‘arâ s., Âyet: 80) Deki; O îmân edenleriçin doğru yolu gösteren bir kılâvuz ve şifâdır. (Fussilet s., Âyet: 44) E‘ûzu bi’llâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm. Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm. Ve yeşfi sudûre kavmin Mü’minîn. (Tevbe s., Âyet: 14) Ve şifâun li-mâ fî’s-sudûr. (Yûnus s., Âyet: 57) Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvênuhu fîhi şifâun li’n-nâs. (Nahl s., Âyet: 69) Ve nünezzilü mine’l-Kur’âni mâ hüve şifâun ve rahmetün li’l-Mü’minîn. (İsrâ s., Âyet: 82) Ve izâ maridtü fe hüve yeşfîn. (Şuarâ s., Âyet: 80) Kul hüve li’llezîne âmenû hüden ve şifâ’. (Fussilet s., Âyet: 44
بِسْـــــــــمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيمِ بِسْمِ اللّٰهِ أَرْقِيَكَ اَللّٰهُ يَشْفِيكَ، اَذْهِبِ الْبَأْسَ رَبَّ النَّاسِ وَاشْفِ أَنْتَ الشَّافِي لَاشِفَاءَ إِلاَّ شِفَائُكَ شِفَاءً لَايُغَادِرُ سَقَمًا. آمِينَ بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ. مِنْ كُلِّ شَيْءٍ يُؤْذِيكَ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ وَحَاسِدٍ اَللّٰهُ يَشْفِيكَ. Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm Bi’smi’llâhi arkîke, Allâhü yeşfîke, ezhi-bi’l-be’se, Rabbe’n-nâsi, ve’şfi, ente’ş-Şâfî, lâ şifâe illâ şifâüke, şifâen lâ yuğâdiru sekamen. Âmîn. Bi rahmetike yâ erhame’r-Râhimîne. Min külli şey’in yü’zîke ve min külli ‘aynin ve hâsidin, Allâhü yeşfîke. Ma‘nâsı Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla. Allâh’ın adıyla sana şifâ olsun. Allâh sana şifâ versin. İnsanların Rabbi sıkıntını gidersin. Allâh’ım! Şifâ veren Sensin bana şifâ ver. Senin şifânın dışında çâre yoktur. Senin şifân her hastalığı giderir. Ey Merhametlilerin en Merhametlisi duâmı kabûl et. Sana zarâr veren her şeye karşı sana hased eden her göze karşı Allâh sana şifâ versin.
Erken kalkmak için okunacak dua
لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌۜ، «اَللّٰهُمَّ سَهِّرْ عَيْنِي وَنَوِّرْ قَلْبِي وَادْفَعْ عَنِّيِ كَثْرَةَ النَّوْمِ وَغِلْظَةَ الْغَفْلَةِ» Bi’smillâhi’r-rahmâni’r-rahîm. Lâ te’huzühû sinetün velâ nevmün. Allâhümme sehhir aynî ve nevvir kalbî ve’dfa‘ ‘annî kesraten nevmi ve ğılzate’l gafleti. Ma‘nâsı Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla. O Allâh ki O’nu ne bir uyuklama ne de bir uyku tutabilir. Allâh’ım! Gözümü aç, kalbimi nûrlandır; benden uykunun fazlasını ve gafletin ağırlığını uzaklaştır. Her kim gece yatarken bu duâyı okuyup erkenden uyanmak niyetiyle yatar ise Bi iznillâhi Te‘âlâ dilediği saatte uyanır. (Sünnet olan sağ yanına yüzü kıbleye gelecek şekilde yatmaktır.)
Reklam
ZÂRİYÂTSÛRESİ·1–6
Meâli Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla... 1-6. Savurdukça savuranlara, yükü taşıyanlara, kolaylıkla akıp gidenlere, işleri taksim edenlere andolsun ki, size vaad edilen şey kesinlikle doğrudur ve son yargılama mutlaka gerçekleşecektir.
FETİHSÛRESİ
Meâli Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla... 1-3. Senin geçmiş ve gelecek bütün günahını Allah’ın bağışlaması, sana nimetini eksiksiz vermesi, seni dosdoğru yolda yürütmesi ve güçlü bir şekilde yardım etmesi için sana apaçık bir fetih ihsan ettik.
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Bürûc Sûresi / 1-2-3.Ayet Burçlar sahibi göğe, o vaadolunan güne, şahitlik edene ve şahitlik edilene (görenlere ve görülenlere) andolsun ki; Bürûc Sûresi / 4-5.Ayet (İnananları dinlerinden vazgeçirmek üzere hazırladıkları hendeklerin) içini tutuşturulmuş ateşle dolduran hendek sahipleri, kahrolmuş (ve lanetlenmiş)tir. Bürûc Sûresi / 6-7.Ayet O
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Târik Sûresi / 1-2-3.Ayet Andolsun göğe ve Târık’a. Târık’ın ne olduğunu nereden bileceksin? (Bilemezsin. O, parlak ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır. Târik Sûresi / 4.Ayet Hiçbir nefis yoktur ki üzerinde (kendisini görüp gözeten) bir muhafız olmasın. Târik Sûresi / 5-6.Ayet Artık insan, neden yaratıldığına (ibretle) bir baksın! O, fışkırıp
Reklam
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
A'lâ Sûresi / 1-2-3-4-5.Ayet Rabbinin yüce adını tesbih et (“Sübhâne Rabbiye’l A’lâ” de). O (her şeyi) yaratıp düzenine koyan (her şeyi) takdir ed(ip yarat)an ve ona göre de uygun yolu (ilham edip) gösteren,1 (yemyeşil) otlağı çıkaran, sonra da onu, kararmış/siyahımsı çer çöp haline çevirendir. Âyetteki “ğusâ” kelimesi, sel köpüğü anlamına da
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Fecr Sûresi / 1-2-3-4-5.Ayet (Tan yerinin ağarmasındaki) fecre, (derecesi yüksek) on geceye,* çift ve tek (olarak yaratılan şeyler)e, geçip giderken geceye andolsun ki bun(lar)da, (ibret alacak) akıl sahibi için birer yemin (değeri) vardır. * Bu on gece hakkında çoğunlukla; “Zilhicce’nin ilk on günüdür.” denmiştir. Fakat Ramazan-ı şerîfin son on
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Beled Sûresi / 1.Ayet Elbet bu şehre (Kutsal Mekke’ye) yemin ederim ki! Beled Sûresi / 2.Ayet Sen bu şehirde oturacaksın. Bu âyetle Mekke’nin ileride İslâm şehri olacağının müjdesi verilmektedir. Beled Sûresi / 3.Ayet Babaya ve oğluna yemin ederim ki! Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’e. Bazı müfessirler ise bundan Hz. Âdem ve onun sâlih neslinin
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Leyl Sûresi / 1-2-3.Ayet (Karanlığıyla) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp parladığı zaman gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki! Leyl Sûresi / 4.Ayet Doğrusu sizin çalışmanız, çeşit çeşit (gayelerle)dir. Leyl Sûresi / 5-6-7.Ayet Artık kim (Allah için) verir ve (günahlardan) sakınırsa ve en güzeli (kelime-i tevhîdi) de tasdik
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Inşirâh Sûresi / 1.Ayet (Resûlüm!) Senin (kalbine dayanıklılık ve ferahlık vermek ve hikmetle doldurmak için) göğsünü açıp genişletmedik mi? Inşirâh Sûresi / 2-3.Ayet Sırtına ağır gelmiş (belini bükmüş) olan yükünü senden indir(ip hafiflet)medik mi? Inşirâh Sûresi / 4.Ayet Senin namını da (dünya ve âhirette) yükseltmedik mi? Inşirâh Sûresi / 5.Ayet Muhakkak güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Inşirâh Sûresi / 6.Ayet Gerçekten (yine) o (geçen) güçlükle beraber bir kolaylık (daha) vardır. Güçlükler, mârife kelime olduğundan, iki güçlük bir güçlük durumunda olup kolaylıklar da nekre olduğundan ayrı ayrı kolaylığı ifade eder. Böylece bir güçlüğe iki kolaylık var demektir. Zorluğun arkasından kolaylığın pek çabuk geleceğini belirtmek için de “ma’a” kelimesi kullanılmıştır. Inşirâh Sûresi / 7.Ayet O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın zaman, hemen (başka bir işe/ibadete) koyul. Inşirâh Sûresi / 8.Ayet Ve (her işinde) ancak Rabbine rağbet et (O’na sarıl ve O’ndan iste).
367 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.