Toplum anonim bir şirkettir, ortakları -her bir hissedarın ekmeğini daha iyi güvence altına alabilmek amacıyla- yiyenin özgürlüğünü ve terbiyesini teslim etmesi için uzlaşırlar. En revaçta olan erdem, itaattir. O da özgüvenden tiksinir. Gerçekleri ve yaratanları değil, isimleri ve gelenek görenekleri sever.
Eğer roman bize yaşamın en iyi kısmının dostça konuşmalar, başarının en büyüğünün samimi insanlar arasındaki karşılıklı güven ve kusursuz uzlaşma olduğunu bildiriyorsa, kutsal kitaplar kadar yararlı sayılır.
Sayfa 158Kitabı okudu
Günahlarımızla ne kadar az muhatap olursak o kadar iyidir. Hiç kimsenin pişmanlıkla harcayacak zamanı yoktur.
Sayfa 102Kitabı okudu
Toplum bir dalgadır. Dalga ileri doğru gider, ancak dalgayı oluşturan su ilerlemez. Aynı zerre vadiden tepeye yükselmez. Uyumları yalnızca duyularla algılanır. Bugün ulusu oluşturan insanlar, gelecek sene ölürler, yaşantıları da onlarla birlikte ölür.
Sayfa 40Kitabı okudu
Hiç kimse kendisini tatmin eden bir tecrübe yaşamamıştır bugüne kadar. Ancak iyi bir tecrübe, daha iyilerinin habercisidir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Kayıplarla büyürüz. En önemli tecrübelerimiz tesadüf eseridir. En çekici insanlar, doğrudan hamleler yaparak değil de dolaylı olarak güçlerini gösteren insanlardır; henüz hakkı teslim edilmemiş dahilerdir. insan çok büyük bir bedel ödemeden bu insanların yaydığı ışıktan payını alıp mutlu olur.
Sayfa 146 - Okuyan us yayınları 1. Baskı: lstanbul Şubat 2013 İngilizceden Çevirenler:
F. Cihan Dansuk- Pınar ÖztamurKitabı okudu
Yani her bitki gibi, her insanın da kendi asalakları vardır. Güçlü, haşin, hırçın bir yaradılışın bahçemdeki yapraklara dadanan kurtçuklar ve güvelerden çok daha gaddar düşmanları olur. Meyve kurtları, tahtakuruları, solucanlar vardır onun başında: Dolandırıcının biri ısırmıştır onu, sonra bir müşteri kemirmiştir, sonra bir şarlatan, daha sonra da düzgün giyimli, inandırıcı, ama aslında Moloch99 gibi katı ve hep kendini düşünen bir beyefendi.
Sayfa 53 - Doğu Batı yayınları Ağustos 2016Kitabı okudu
Oysa görüyoruz ki büyük adamlar ve büyük uluslar, böbürlenenler ve şaklabanlardan değil, yaşamın dehşetini kavrayan ve onunla karşılaşmayı göze alanlardan çıkmıştır. Spartalı, vatana bağlılığı din bilip onun şerefi uğruna hiç tereddüt etmeden canını vermiştir. Dünyaya geldiği an hükmünün demir levhaya yazılmış olduğuna inanan Türk, düşmanın kılıcına tüm kararlılığıyla akın etmiştir.
Sayfa 22Kitabı okudu
Kişinin ne olduğu çehresine, endamına ve talihine ışıl ışıl harflerle nakşolunur. Gizlenmek de faydasızdır, böbürlenmek de. Gözümüzün bakışında, tebessümlerimizde, selamlaşmalarımızda, el sıkışımızda itiraf vardır. Günahı insanı lekeler, bıraktığı bütün olumlu intibayı gölgeler. Başkaları ona neden
güvenmediklerini bilmezler, ama güvenmezler. Kötülüğü gözünden dışarı yansır onun, yanaklarına alçak bir ifadenin hatlarını kazır, burnunu çarpıtır ve kafasının arkasına canavarın işaretini koyar. Kralın alnına, 'Ah, sersem, sersem!' yazar.
Her insan doğana kadar bir imkansızlıktan ibarettir , başarana kadar da her şey imkansızdır .