Gençlik, ağacın dalında duran bir yaprak gibidir bir gün o yaprağın dalından kopup ta bir nehre düştüğünü düşünürsek nehir onun üzerine suyunu bırakır ve yaprak nehre yapışarak yol almaya başlar. Nehir onu nereye götürürse yaprak o tarafa gider işte o yaprağın oradan kurtulması zordur. İşte gençlik de o yaprağa benzer nehir onu sürükleyip durur, ta ki sonu belli olmayan bir yere... Ama o farkında bile değildir.
Genç bir insan da kişilik sorunları olabilir. O kişilik sorunu bir genç insanın kendi benliğini bulamamasıdır. O'nu kişiliğini bulması konusunda ebeveynler iyi bir rehber olmalıdır. O rehberlik ise çocuğa verilmiş olan ahlak ve terbiyenin iyi bir şekilde işlenmesidir. Çocuğum kendi yeteneklerini kullanması yönünde iyi bir rehberlik yapılmalıdır yâda o yeteneklerin var olduğunu hissetirilmesi gerekir. Eğer, bu iyi bir şekilde yapılırsa o çocuğun kendine güveni de artar ve gençliğinde ki kişilik sorunlarını kolay bir şekilde atlatılır.
Fakat günümüze bakarsak evebeynlerin çocuklarına kendi malıymış gibi davranması ya da cahil bir şekilde çocuklarını yetiştirmesi toplumun yapı taşı olan gençlerin davranış bozukluğunu ortaya çıkarması gibi olaylarda bire bir etken oluyorlar. Çocuğuna malıymış gibi davranan bir aileye bakılırsa, aile hiçbir zaman o gencin sözlerini yâda davranışlarını dikkate almaz her zaman kendi istek ve doğrultuları yönünde o genci yönlendirmeye çalışırlar. Onun sözlerini ya da fikirlerini hiçe sayarak o genci rencide ederler, bu da genç üzerinde psikoloji bozukluklara sebep olur ve toplumsal sorunlar yavaş yavaş ortaya çıkar.
Allah'ım eğer yanılırsam, beni düzelt.
Pes etmeye başlarsam, devam etmemi sağla.
Umutsuzluğa kapılırsam, bana ferahlık yolla.
Kaybolursam bana rehberlik et, yolumu kolaylaştır.
Âmin..⚘
Aristoteles gibi antik Yunan filozofları, devletin vatandaşlarına “eudaimonia” (saadet) durumuna veya gelişmeye doğru aktif rehberlik sunması gerektiğini düşünüyorlardı.
dusunbil.com/iyi-yasam-ii-st...
Nurullah Genç
Uyan Artık Yiğidim
Istırâbdır yiğidim azığımız, hicrandır
Mirasımız mahkûmdur, mahzundur, perişandır
Gene de ye’se düşme yiğidim; imtihandır
Filizlenen her ölüm, mazlumlara nişandır
Ne gönüllerde sevinç, ruhlarda beyaz kaldı
Ufka bir bak, ilerle; inkılâba az
MEHMET TEBER KİMDİR?
1980 yılında Kocaeli’de dünyaya geldi. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi burada okudu. Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden 2003 yılında “Onur Derecesi” ile mezun oldu. İlk yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri, ikincisini ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında aldı. İkinci yüksek lisansını oyun terapisi alanındaki tezi ile tamamladı. Mehmet Teber halen Klinik Psikoloji alanındaki doktorasına devam etmektedir.
✍️💫
"Kızını dövmeyen değil, övmeyen,
sevmeyen,sevgisini göstermeyen,
takdir etmeyen, cesaretlendirmeyen,
özgürleştirmeyen, sorumluluk alıp
sağlıklı bir şekilde rehberlik etmeyenler dizini döver. "