“YA RABBİ! BEN SENİ LAYIKIYLA TANIYAMADIM” HADİSİNİN
MANASI NEDİR?
Hiç kimse hiçbir zaman “ben Allah’ı tanıdım” diyemez. Bu, peygamberler için de geçerlidir. Allah, kendini kuluna ne kadar tanıtırsa kul, rabbini ancak o kadar tanır.
Hayatı yaşarken Allah doksan dokuz esmasıyla tecelli edip kendini bize tanıtır. Biz de Allah’ı kendi üzerimizden en fazla doksan dokuz esmasıyla tanıyabildiğimiz kadarıyla bilmiş oluruz;
ama bir de bilmemiz lazım ki Allah’ın isimleri sonsuzdur.
Elbette ki Resulullah (s.a.v.) Efendimiz “ya rabbi! Ben seni layıkıyla tanıyamadım” diyecek; çünkü kim bilir Allah, ahirette daha hangi isimleriyle tecelli edip kendini bize tanıtacaktır.
Peki, ahirette de bu tamamlanır mı?
Haşa! Elbette ki yine tamamlanmaz. İnsan, bir gönüle sahiptir. O gönlü bir kap gibi anlarsak o kap sonsuz bir deryadan sadece kabı kadar alabilir. Kişinin marifeti de o gönlün genişliği
kadardır. Allah o gönle ne kadar tecelli ederse etsin kişinin kabı dolmuşsa dolmuştur; yani bir kap sonsuz bir deryayı içine alamaz.
Bu yüzden kulun Allah’ı tanıması kendisi kadardır, bundan fazlası olamaz.
Mesele senin Allah’ın güzelliğiyle, nuruyla dopdolu olup kabını doldurmandır.
Yoksa mesele onu tanıman değildir. İnsan kim, Allah’ı tanımak kim! Senin onu tanıyabilmen için haşa; ondan büyük olman gerekir, gözünün onu ihata etmesi gerekir; ama bilmemiz lazım ki gözler onu ihata edemez ancak o gözleri ihata eder.39 Kulun her zaman için haddini bilmesi gerekir.
Söz Hakkı I, 94.