Miğdeme oturan canımı acıtan bir kitap oldu.
Bu kitap benim hatırımda bir İngiliz’in İrlanda’nın denizci ve kuytuda kalmış bir kasabasına gidip verdiği umut ve bozduğu düzenle kalacak.
Dili, anlatımı, konusu her yönüyle şahane.
İnsanlar ve yaşantıları çok güçlüdür. Şekil verildiğinde her türlü yaşantı dünyayı değiştirmek için bir anahtardır.
Bu kitap hayatın insanları nasıl ters köşe yaptığını, mucizelerin en umulmadık anlardan doğduğunu yeniden hatırlatan yer yer sert, yer yer yumuşacık bir roman.
İki ayrı hikaye; geçmiş ve bugün.
Geçmişte kahraman bir asker olan Blanche’i, bugünde sarsılmış bir kadın olan Solene’i konu alıyor. 100 yıl arayla iki bambaşka kadın hiç farketmeden ortak hisleri yaşıyor.
Laetitia Colombani’ nin akıcı anlatımı ile bu kitabın sonunu getirmeden elinizden bırakamayacaksınız.
Aynı zamanda bu kitap uzun zamandır okuduğum kitaplardan farklı olarak kelime zenginliğiyle beni şaşırttı. Yazarın olduğu kadar çevirmen Gülşah Ercenk’ in başarısını tebrik ederim. Çeviride mükemmel bir iş çıkarmış.