Dune okunabilecek en özel kitaplardan. Defalarca okuyabileceğiniz ve sayfalarca inceleme yazılabilecek bir roman.
Frank Herbert öyle bir yazıyorki size bir kitabı okuturken aynı zamanda izlemenizi sağlıyor.
Bu kadar akıcı, kolay okunur bir bilim kurgu görmemiştim.
Dune ‘da yaşıyorsunuz.
Su diyor susuyorsunuz.
Kabul ediyorum. 700 sayfa başlarken biraz göz korkutuyor. Ancak tek nefeste olmasana bir kaç nefeste bu kitabı bitireceksiniz.
Gelişmemiş, muhtaç bir beldede siyasi haksızlıklardan yılmış bir genç başkanlığa oynamaya karar verir. Ancak yetkinin ve paranın gücü bu çocuğun hayallerini etkiler.
Akıcı bir şekilde okuyabileceğiniz, yormayan, dizi tadında bir roman.
Halk AdamıChinua Achebe · İthaki Yayınları · 2021101 okunma
Hava Adamı Ariel
İsmiyle ve okurken yarattığı hisle etkileyici bir kitap.
Ana kahramanımız Ariel çocukken ailesinden alınıyor ve bilimsel ve politik nedenlerle insanlara insan üstü özellikler yüklenen bir ‘okul’ olan Dandarat’a yerleştiriliyor. Kahramanımıza da özellik olarak uçma gücü düşüyor.
Küçük kahramanımız öncelikli olarak zekası ve uçma gücü sayesinde bu okuldan kurtuluyor.
Zorlu yollardan geçerek hayatı tanımaya ve kendine hayatta bir yer edinme çabasına giriyor.
Ariel’in uçma gücü olmasa yorumum:
Bu kitabı bir bilim kurgu değil de sıcacık, dünyayı tanımaya çalışan bir çocuğun öyküsü olarak görelim olurdu.
Hava Adamı ArielAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 2021330 okunma
Basit bir dille, dümdüz yazılmış bir öykü. Paragraflarına ayırmıyor, nokta ve virgül dışında noktalama işareti kullanılmıyor. Kitabın büyüsü aslında biraz da buradan geliyor. Kitabı keşfederken kendi vurgularınızı da keşfediyorsunuz.
Kitap denizci olmayan bir adamın bilinmeyen bir ada keşfetme düşüncesiyle başlıyor. Gerekli olan tek şey kahramanımıza başta tekne gibi görünsede tekneye sahip olduktan sonra diğer gereklilikler fark ediliyor.
Bilinmeyen Ada’nın neresi olduğuna dair romantik, sıcacık bir kitap.
Kısa, gerçek bir öykü.
Gerçek diyorum çünkü ana karakteri aslında hepimiz tanıyoruz.
Çirkin bulunan yüzü ve bezmişliğiyle bu dünyadan gitmek isteyen bir genç kız; şans eseri, tanıtım dünyası için bir teklif alıyor. Ve kendisinin tam zıttı, dünyalar güzeli ve yüksek enerjili bir robot bedeninin
kontrol paneli oluyor.
Robot devredeyken ana karakterimiz uyuyor ve sağlanan güzel yaşantıyı rüyasında izlese dahi yönlendiriyor, hissediyor, mutlu oluyor, aşık oluyor.
Dünyanın en güzel hislerini hissetmesi için aradaki tek engelin çirkin bulunan yüzünün olması beni çok acıttı.
70 sayfalık, okumaya değecek, oldukça güzel bir öykü.
Eveet uzun zamandır sırf ismi ve grafiği sebebiyle sempati duyup okumak istediğim bir kitaptı.
Bir günde dünyada işler değişiyor (aslında gerçekte de böyle değil mi :) Bir gün kahramanımız Arthur evinde bambaşka işlerle uğraşırken bir arkadaşı geliyor, ‘birazdan dünyanın sonu gelecek’ diyor ve bir patlama oluyor. Kendilerini galakside bulmalarıyla hikaye başlıyor. Galakside gezinirken dünyamızla ilgili detaylar da öğreniyoruz kimin ürettiği gibi !
Başlarda konular biraz kopuk kopuk geldi açıkçası. Hakim olamadığım için pek keyif alamadım. Ancak diyaloglar çoğaldıkça akıcı olmaya başladı. Keyifli sohbetler dönmeye başladı.
Öyle ooo mutlaka okunmalı diyemiyorum ancak kendi adıma seri olarak aldığım için diğerlerini de okuycaz mecbur.