Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Özel

Mustafa Özel
@rihtimavarmayanceset
"kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de."
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Galile Denizi
Galile Deniziİlhan Berk
7.1/10 · 177 okunma
Mustafa Özel okurunun profil resmi
Galile Denizi’nden itibaren İlhan Berk’in şiirlerinde öncelemeler ve alışılmadık bağdaştırmaların yol açtığı anlam, söz dizim, imge, yazım ve tarihi dönem sapmaları başta almak üzere, hemen her çeşit sapmalar yansıma bulmuştur. “Galile Denizi” başlığının Kitab-ı Mukaddes’te geçen Taberiye Gölünden esinlenerek seçilmesi bu dönemde İlhan Berk’in dikkatinin toplumcu gerçekçi bakış açısından vazgeçerek, bireysel algılamalara, aşka, Hristiyanlık istilahlarına, tarihe, mitolojiye ve ünlü ressamlara yönelmiş olduğuna işaret etmektedir. Bu süreçte Berk’in şiiri iyice batıya ve antik çağların mitolojik unsurlarına açılmış, bu kültürün verileri anokranik biçimde şiir diline serpiştirilmiştir. Şiirde anlam derinleşmiş, zaman mekân ve olay örgüsünde olduğu kadar, şiirin yapı ve kurgusu bilinen sınırların dışına çıkma eğilimi göstermiş, basit mantık yürütülmesi yolu ile kolaycı yorumlara açılan kapılar kapanmıştır. Berk’in Çivi Yazısı, Otağ ve Mısırkalyoniğne adlı eserlerinde bulunan şiirleri, insanda dilin tüm aykırı ve üst imkânlarının sınanması ve denenmesi adına bir zemin oluşturmak maksadıyla kaleme alınmış izlenimi uyandırmaktadır. Bir başka ifade ile, adı geçen eserlerdeki şiirler, sanki “Şiirin kırk türlü yazılabileceğini kanıtlamak” ve şiirin bir üst dil grubu içinde konuşlandırılarak yaratılabileceğini göstermek için yazılmış gibidir. İkinci Yeni şiir anlayışının tipik yansımalarını içeren konuşma diline aykırı şiirler ortaya çıkmıştır. Dil, derin okumalar şeklinde, konu edilen sözcükler bağlamında somuttan soyuta doğru bir açılım süreci içine girmiş, usun baskıcı gücü kırılarak, zengin bir anlam ve tarihi dönem kaleydeskopu ortaya çıkmıştır. Şiir, beyit ve kıtaların bağlayıcılığından kurtularak mikro boyutlarda ele alınmış; dize dize, hatta kelime kelime kurulmaya başlanmıştır. Şifreli bir dil eşliğinde usun ölümü ve anlamın örtülmesi gerçekleştirilerek, halis İlhan Berk şiirinin, dilin deformasyonuna dayanan girift yapısı ortaya çıkmıştır. Eksiltmelerin Galile Denizi’nden başlayarak İkinci dönem ve sonrası şiirlerinde anlamı dip sularına çektiğini, İlhan Berk’in deyimi ile “hiçten doğan bir şiir”in yaratılmasında etkili bir sapma türü olduğunu söyleyebiliriz. Şairin sustuğu, şiirle okur arasında üretilen anlamın şiiri tamamladığı bir sapma olarak eksiltmeler İlhan Berk şiirinin nerede ise bütün evrelerinde karşımıza çıkaktadır. Eksiltmeler, cümle eksiltmeleri olarak yüklem, tümleç, zarf gibi sözdizim unsurlarının dilbilgisi kuralları açısından bilinçli bir biçimde, dizenin dışına çekilmesi, bir başka ifade ile bu ögelerden bir veya bir kaçının eksik bırakılması ile oluşturulmaktadır: İlhan Berk, ikinci dönem şiirlerinde anlamla bir ölüm kalım savaşına girmiştir. Asırlarca hüküm sürmüş anlamın üzerine ölü toprağı atılarak, şiirin dip sularına çekilmesi sağlanmıştır. Şiirde, anlamlı göstergelerin üstü çizilmiş, dil deformasyona uğramış, şiir dilinin sınırları genişlemiştir. Sapmalara uğramış bu dil, Türk şiirinde büyük bir değişime işaret etmekte, deformasyonun sınırlarını zorlayan çizgisi, gücünü başka hiçbir şiirsel erkle paylaşmak istememektedir. Kısaca, İlhan Berk şiirinde, “Sözcüklerin anlamları yok, kullanımları vardır” ilkesi hâkim olmaya başlamıştır.
Reklam
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Çivi Yazısı
Çivi Yazısıİlhan Berk
9/10 · 20 okunma
Mustafa Özel okurunun profil resmi
Kitapta yoğun bir biçimde eski Yunan, Mısır, Babil, Mezopotamya ve Ön Asya mitolojilerine göndermeler yer alır. Çalışma için önemli olan Berk’in neden mitolojiye yöneldiğidir? Bunun temel sebebi şiirlerinde sürekli duyurduğu yalnızlık ve sıkıntı ile ilgili olabilir. Bu konuyla ilgili şunları söyler: "Bu çağın ne esenliği ne umudu ne de büyük umutsuzluğu girmedi şiirime. Koydumsa bu çağdan bir yalnızlığımı koydum, o kadar. [. . . .] Beni bu dünyaya bağlıyan benim yalnızlığımdır, tiksintimdir. Yalnızlığımı, tiksintimi saçıyorum ben. Tedirgin etmektir benim işim. Hiçbir mutluluk beni, yalnızlığıma böylesine bağlıyamaz, diyorum. Hiçbir mutluluk tiksintimin yerini alamaz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mustafa Özel yorumladı.
Lenin'in Gazi Paşaya saygısı, dostluğu ve desteği...
Ne mutlu kurtuluş mücadelesinde Atatürk'ün safında yer alanlara, ne mutlu emperyalizmle, kapitalizmle üstün aklı, cesareti ve bilgisiyle savaşan Atatürk'e hizmet edenlere! 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun! Bu vesileyle büyük lider Lenin'in büyük lider Atatürk'e dair söylediklerine bakalım: "Mustafa Kemal Paşa, tabii ki sosyalist değildir ama, görülüyor ki, iyi bir teşkilatçı, kabiliyetli bir lider, milli ihtilali idare ediyor. İlerici, akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist inkılabımızın önemini anlamış olup, Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor. O, istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Kapitalistlerin gururunu kıracağına, padişahı da yardakçılarıyla birlikle silip süpüreceğine inanıyorum. Halkın ona inandığını söylüyorlar. Ona, yani Türk halkına yardım etmemiz, destek olmamız gerekiyor. İşte, sizin işiniz budur. Türk hükümetine, Türk halkına saygı gösteriniz. Büyüklük taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız!"
Mustafa Özel okurunun profil resmi
Lenin'in türkiye'ye ve türk halkına karşı gösterdiği tavır ve stalinin 2.dünya savaşında türkiyeden toprak isteyerek (kars ve ağrı) gösterdiği tavır. Bu sosyalistlerinki de nasıl bir tezat!
Mustafa Özel yorumladı.
1k Ailesi
Geceye hayattan öğrendiğin bir şey bırak.
Mustafa Özel okurunun profil resmi
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın. Hayat hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi...
Reklam
Neyin duyulduğunu siz de duydunuz mu?
"Duydunuz mu?"
Mustafa Özel okurunun profil resmi
Okurun neyi duyduğu ya da İlhan Berk’in neyi duyurmak istediği anlaşılamamaktadır. Birinci dönem şiirlerinde her şeyi net biçimde ortaya koyan anlatımcı ve bildirimci şiir dili silinmiş, yerine bırakılan büyük şekil ve anlam boşluklarının okuyucu tarafından doldurulması istenen kesik hitap ve çığlıklar kalmıştır. “Duydunuz mu” ifadesi, “Artık beni anlayın!”, “Hayata, aşka ve şiire yaklaşımımı yadsımayın!” şeklinde tek satırlık bir anonsu seslendiriyor olabilir.
22 öğeden 6 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.