Her şeyi söylemeye ve yapmaya hazır olan bir kimsenin, bundan başka ölüm tehlikelerinde de kaçması için bir sürü çözümü vardır. Buradaki esas mesele ölümden kaçabilmek değildir dostlarım, haksızlıktan sakınmaktır çünkü haksızlık ölümden daha hızlı işler.
''Sen ki dostum, en güçlü, kudretli ve bilginlerin olduğu Atina şehrinin bir yurttaşısın. Bol bol para, kariyer ve itibar biriktirmek için bu kadar uğraşırken neden bilgelik, hakikat ve ruh gelişimin için çalışmazsın? Bundan hiç utanmıyor musun?
Son olarak, hiçbir şey bilmediğimin bilincinde olarak, benden bilgili olduklarını tahmin ettiğim ustaların yanına gittim ve yanılmadım.
Benim bildiklerimden daha çok şey biliyorlardı ve benden daha bilginlerdi. Fakat fark ettim ki en iyi ustalar bile, şairlerin düştüğü hataya düşmüştü. İşçilikleri çok iyi olabilirdi ama buna dayanarak her türlü üst düzey konuda da bilgi sahibi olduklarını düşünüyorlardı ve bu onların asıl bilginliklerini gölgede bırakıyordu.
Bu yüzden kahinin sözüne dayanarak kendime sordum: ''Onların hem bilgilerini hem de bilgisizliklerini almak mı daha iyiydi yoksa kendim gibi kalmak mı?''
Cevabım, kendim gibi kalmak yönündeydi.