Sitare!..
Belki bilmiyorsun, ama sesini duymayı, yüzüne bakmayı çok özlüyorum.
Sitare, rüyama girsen, bir kez gülümsesen bana!..
Sitare, beni kendine alıştırdın da neden bırakıp gittin?!..
Yalvarırım Sitare, bir kez gülümse bana!..
“Sitare! Keşke seninle geçirebileceğim birkaç dakikayı bana verseler de sonra canımı alsalar. Sevgin, gönül denizimde tutuşan bir alev. Ve denizimde şimdi yangınlar çıkıyor.”
“Onu kendimden çok seviyorum, Ellen. Bunu da şundan anlıyorum: Her gece Tanrı’ya beni ondan sonraya bırakması için yalvarıyorum. Çünkü benim arkamdan o üzülecek yerde onun arkasından benim üzülmem daha doğru. Bu da benim onu kendimden çok sevdiğimi gösterir.”
Ölü odasında ne yeryüzünün ne Cehennem'in bozamayacağı bir huzur bulurum; ölüm sonrası sonsuz, gölgesiz bir yaşam olduğu kanısı kesinleşir içimde; ölenlerin önünde artık sonsuzluk vardır. Orada yaşam sonsuz, sevgi sonsuz, zevk de neşe de sonsuzdur.
Sayfa 201 - Can Yayınları, Klasik KadınlarKitabı okudu
Onu benden daha çok bana benzediği, benden de öte bir parçam olduğu için seviyorum. Ruhlarımızın neyle yoğruluduğunu bilmiyorum ama onun ve benim ruhlarım kesinlikle aynı hamurdan.