Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ruveyda

ruveyda
@ruveyydab
şehri düzeltemez gece kondu mahallerine dikilen gökdelenler
Sabitlenmiş gönderi
Bir felaket türü olan depremi, bir felaket türüne dönüşebilen insandan ayıran; depremin üzerinden zaman geçtikçe geri dönme ihtimalinin artması, insanın üzerinden zaman geçtikçe geri dönme ihtimalinin azalmasıdır.
Sayfa 79 - KetebeKitabı okudu
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Ermiş
ErmişHalil Cibran
8/10 · 70,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ruveyda
@ruveyydab·2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
3/50 kitap - %6 tamamlandı
3 kitap okudu
50 kitap
339 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.
Biyoloji demeyecektin martin eden.
Bana göre bu durumda, arazi meselesinde olduğu gibi tüm meseleler, hayatın madde ve yasalarının bilgisine sahip olmaksızın anlaşılamaz. Kanunları ve kurumları, dinleri ve gelenekleri, bunları yapan varlıkların doğasını bir yana koyun, bu varlıkların yapıldığı maddenin doğasını bilmeden nasıl anlayabiliriz? Edebiyat, Mısır mimarisinden veya heykelinden daha mı az insanidir? Bilinen evrende, evrim yasalarına tabi olmayan tek bir nesne var mıdır? Çeşitli sanatların evriminin ayrıntıyla ortaya konduğundan haberim var ama bana biraz fazlaca mekanik gelir bu. Çünkü işin içinde insan yoktur. Enstrümanın, mesela harpın evrimi, müziğin, şarkının ve dansın evrimi iyice ayrıntılandırılmıştır, ama ya insanın kendi evrimi? İlk enstrümanı yapmadan veya boğazından çıkan anlamsız seslerle ilk şarkıyı söylemeden önce insanın içinde var olan temel ve hakiki şeyler? İşte sizin göz önüne almadığınız, benimse biyoloji dediğim şeyler bunlar. En geniş boyutuyla biyoloji.
Sayfa 277 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne yaptın da aşık ettin beni kendine? Bilmem." diye güldü genç, "sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadını taşı bile eritmeye yeterdi aşkım."
Sayfa 207 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
"Benim sevgili masam," dedi, "seninle ne kadar mutlu saatlerimiz geçti. Aslına bakarsan, bana iyi bir arkadaş oldun. Beni hiç yarı yolda bırakmadın, ret yazısı vermedin, aşırı çalıştım diye asla şikâyetçi olmadın."
Sayfa 149 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Buralara nereden geldiğimi biliyorum, gidecek daha çok yolum olduğunu da biliyorum ve gerekirse dizlerimin üstünde sürünerek de olsa oraya gideceğim.
Sayfa 148 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Duygu ve duyarlıkları, okuyan veya dinleyenlerin içinde benzer duygu ve duyarlıklar oluşturacak şekilde sözle ya da yazıyla ifade edilmiş konuşmalara dönüştürmek büyük bir görev. Asil bir görev. Görüyorsunuz, yüzümü çimlere gömüp aldığım tek nefes bile binlerce hayal ve düşünceyle ürpermeme neden oluyor. Çünkü içime çektiğim her nefes, evrenin soluğu. Şarkı söyleyip kahkahalar atmasını, başarıyı ve acıyı, mücadeleyi ve ölümü iyi bilirim; yine de nasıl oluyorsa sadece çimlerin kokusu bile beynimde bazı görüntüler oluşturuyor ve ben bunları size, bütün dünyaya anlatmak istiyorum. Ama nasıl anlatacağım? Dilim bağlı.
Sayfa 140 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Latinceyle ne işin var?" diye sordu. "Ölüler mezarlarında kalmalı. Neden bana ve içimdeki güzelliğe onlar hükmetsin? Güzellik canlıdır ve ölümsüzdür. Diller gelir geçer. Onlar ölülerin tozudur."
Sayfa 134 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bize söylemedikleri şey, her centilmenin Latince dersi alması gerektiği, ama hiçbirinin Latince bilmesi gerekmediğiydi."
Sayfa 133 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
"Peki Martin neden yazar olmak istiyor?" diye devam etti. "Çünkü para içinde yüzmüyor. Nasıl oluyor da sen kafanı Saksoncayla, genel kültürle doldurabiliyorsun? Çünkü hayatta başarılı olmak zorunda değilsin. Bu işi baban halletmiş. Güzel elbiselerini, gereken her şeyi baban alıyor. Peki bizim eğitimimiz, benim, Arthur'un ve Norman'ın eğitiminin neden cılkı çıkmış? Çünkü genel kültüre öyle bir batmışız ki babalarımız bugün iflas etse yarınki sınavlarda hepimiz sıfırı çekeriz. Ruth, sen ancak köyün birinde öğretmenlik veya yatılı kız okulunda müzik hocalığı yapabilirsin."
Sayfa 131 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Onu öylesine çok, öylesine feci ve öylesine ümitsizce seviyordu. Ruth'un kendisiyle çıkacak olmasının, kendisiyle, Martin Eden'la bir konferans dinlemeye gidecek olmasının verdiği çılgın mutluluk anında kızı o kadar yükseklerde görüyordu ki uğruna ölmekten başka yapacak bir şey gelmiyordu aklına.
Sayfa 118 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
İnsan denilen yaratığın zihninde yer etmiş olan; kendi renginin, inancının ve siyasetinin en doğrusu, en iyisi olduğuna ve dünyanın dört bir yanına dağılmış diğer tüm insanların kendisinden daha talihsiz konumlara sahip olduğuna inan masını sağlayan o yaygın dar görüşlülük, Ruth'da da vardı. Eski çağlarda kadın olarak yaratılmadıkları için Yahudilerin Tanrılarına şükretmesini sağlayan, modern dönemdeyse başka tanrıların yerine yeni bir tanrı koymak için misyonerleri dünyanın en ücra köşelerine gönderen şey, işte bu dar görüşlülüktü.
Sayfa 86 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
O dudaklar, bütün erkek ve kadınların sahip olduğu sıradan dudaklardan değildi. İnsanla aynı çamurdan yapılmamışlardı. Onlar saf ruhun dudakları olduğu için Martin'in ihtirası da onu diğer kadınların dudaklarına yönelten arzudan çok farklıydı. O dudaklara kendi dudaklarıyla fiziksel olarak dokunabilir, onları öpebilirdi; ama insan Tanrı'nın eteğini nasıl ulvi bir şevkle öperse, öyle.
Sayfa 71 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
231 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.