Müslüman kimse aile fertlerine namaz kılmalarını öğretmeli ve mükellef oldukları zaman da onlara namaz kılmalarını emretmelidir. Nitekim Tâhâ Sûresi’nin 132. âyet-i celîlesinde: “Hem ailene namaz ile emret, hem de kendin sabır ile ona devam et…” buyurulmuştur.
Bu âyet-i kerîme nâzil olduktan sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.), her sabah, muhtereme kızı Hazret-i Fâtıma ile damadı Hazret-i Ali’nin hanesi önüne gider, kapıdan, “Namaz!” diye nidâ buyururdu. Binâenaleyh her Müslüman, ailesini, çoluk çocuğunu, akrabasını namaza teşvik etmelidir. Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, Ehl-i Beyt’ine bir zarar isabet etse, onlara namaz ile emreder ve bu âyet-i kerîmeyi okurlardı.
Nitekim diğer bir âyet-i celîlede de, “(Daraldığınız vakitte) sabrederek, namaz ile (ihtiyaçlarınız için Allah’tan) yardım talep edin. (Bakara Sûresi, âyet 45) buyurulmuştur.